İstanbul’da son birkaç gün. Çocukluğum, gençliğim, aşklarım, dertlerim, dostlarım, gözyaşlarım, kavgam ve İstanbul. Ömrüm boyunca tek başıma yürüdüğüm sokakların, caddelerin her bir taşını, yokuşunu, çukurunu ve köşesini ezbere bildiğim. Bilmediğim, bir gün hepsini temize çekecek bir orman cininin gelip göğsüme konacağı, o sokakları onunla ilk kez adımlayacağımdı. Yaşamaya cesaret edebiliyorsak, hayatın bilinmezliği sayesindedir.
Dünyanın halinden endişe etmediğim az zaman olmuştur şu hayatta, ama şimdiki bambaşkaymış. Seni bu dünyanın gittiği yerden koruyamam belki ama, elimden geleni yaptığımı ve çok sevildiğini bilecek kadar güvenmeni sağlayabilirim oğlum. 💙 📸: @yeldatahtaisleyen
3 güne 3 şehir 2 konser sığdırıp son uçakla eve döndüm. 20 yaşımdan beri yaptığım işi yapıp oğluma, yeni hayatıma döndüm. Çok uzun zaman sonraki ilk solo 3 günümdü, oğlum karnımda yaşamaya başladıktan sonraki ilk ayrılığımızdı. Giderken havaalanına adım attığım andan itibaren şunu düşünmeye başladım: İyi ki anne oldum, oğlumu çok seviyorum. Peki anne olmasaydım eksik kalmış, hayatı ıskalamış biri mi olacaktım? Cevabım HAYIR. Daha kız çocuğuyken kulağımıza üflenmeye başlanan “Büyüyünce sen de anne olacaksın” “Her kadın mutlaka anneliği tatmalı” gibi yavaş salınımlı bir zehir var; her kadını içten içe, ince ince güçten düşüren, muhakemesini bulandıran. Zaman geçtikçe benim de dengemi bozdu bu “Senin de bir çocuğun olamadı”larla gelen hayattaki “esas” misyonunu tamamlayamama korkusu. Okuduğum, inandığım, benimsediğim her şey bunun böyle olmadığını söylese de bu duygu yanımda hep bir gölge gibi dolaştı. Yaşamadan anlaşılamayacak bir şeyin eksikliğini kavramak da, bu duygunun doğruluk payını biçmek de imkânsız olduğu için en nihayetinde bu sesi 40’ların başında içten ve dıştan “engelledim” ve rahatladım. Bundan kısa bir süre sonra oğlum gelmek istedi, iyi ki de geldi hayatıma💙 Peki gerçekten her kadın anneliği tatmalı mı? Bir kere annelik tadılacak, tadına bakılacak bir şey değil. Event Horizon gibi bir şey. Öteki tarafa geçtin mi, eski hayatına dönmek diye bir şey yok. Müthiş şeyler başarmış kadınlar tanıyorum, devbombamüthiş işler başarmamış ama hayatını ve dünyasını güzelleştirmiş harika kadınlar da. Çocuksuz hayatı seçmiş, ya da olaylar öyle geliştiği için çocuk yapmamışlar. Onların illa da anne olup böylesi bir değişimle daha mutlu olacaklarından hiç emin değilim mesela. Evet, anneliğin her kadına mutluluk getirmeyebileceğini söylemeye cüret ediyorum. Annelik biricik, muadili olmayan bir duygu, ama çocuksuz olmak da eksiklik değil, tuhaf ve ayıp değil. Elbet kendimizi bütünlemek, aidiyet hissetmek ihtiyacındayız bu hayatta, ama şu an öbür taraftan bildiriyorum: Hayatlarımız zaten değerli, ona anlam katacak olan da yine ve her daim kendimiziz, çocuğumuz değil. Aksini söyleyenlerden kendinizi koruyun kızkardeşlerim.💌
3 güne 3 şehir 2 konser sığdırıp son uçakla eve döndüm. 20 yaşımdan beri yaptığım işi yapıp oğluma, yeni hayatıma döndüm. Çok uzun zaman sonraki ilk solo 3 günümdü, oğlum karnımda yaşamaya başladıktan sonraki ilk ayrılığımızdı. Giderken havaalanına adım attığım andan itibaren şunu düşünmeye başladım: İyi ki anne oldum, oğlumu çok seviyorum. Peki anne olmasaydım eksik kalmış, hayatı ıskalamış biri mi olacaktım? Cevabım HAYIR. Daha kız çocuğuyken kulağımıza üflenmeye başlanan “Büyüyünce sen de anne olacaksın” “Her kadın mutlaka anneliği tatmalı” gibi yavaş salınımlı bir zehir var; her kadını içten içe, ince ince güçten düşüren, muhakemesini bulandıran. Zaman geçtikçe benim de dengemi bozdu bu “Senin de bir çocuğun olamadı”larla gelen hayattaki “esas” misyonunu tamamlayamama korkusu. Okuduğum, inandığım, benimsediğim her şey bunun böyle olmadığını söylese de bu duygu yanımda hep bir gölge gibi dolaştı. Yaşamadan anlaşılamayacak bir şeyin eksikliğini kavramak da, bu duygunun doğruluk payını biçmek de imkânsız olduğu için en nihayetinde bu sesi 40’ların başında içten ve dıştan “engelledim” ve rahatladım. Bundan kısa bir süre sonra oğlum gelmek istedi, iyi ki de geldi hayatıma💙 Peki gerçekten her kadın anneliği tatmalı mı? Bir kere annelik tadılacak, tadına bakılacak bir şey değil. Event Horizon gibi bir şey. Öteki tarafa geçtin mi, eski hayatına dönmek diye bir şey yok. Müthiş şeyler başarmış kadınlar tanıyorum, devbombamüthiş işler başarmamış ama hayatını ve dünyasını güzelleştirmiş harika kadınlar da. Çocuksuz hayatı seçmiş, ya da olaylar öyle geliştiği için çocuk yapmamışlar. Onların illa da anne olup böylesi bir değişimle daha mutlu olacaklarından hiç emin değilim mesela. Evet, anneliğin her kadına mutluluk getirmeyebileceğini söylemeye cüret ediyorum. Annelik biricik, muadili olmayan bir duygu, ama çocuksuz olmak da eksiklik değil, tuhaf ve ayıp değil. Elbet kendimizi bütünlemek, aidiyet hissetmek ihtiyacındayız bu hayatta, ama şu an öbür taraftan bildiriyorum: Hayatlarımız zaten değerli, ona anlam katacak olan da yine ve her daim kendimiziz, çocuğumuz değil. Aksini söyleyenlerden kendinizi koruyun kızkardeşlerim.💌
3 güne 3 şehir 2 konser sığdırıp son uçakla eve döndüm. 20 yaşımdan beri yaptığım işi yapıp oğluma, yeni hayatıma döndüm. Çok uzun zaman sonraki ilk solo 3 günümdü, oğlum karnımda yaşamaya başladıktan sonraki ilk ayrılığımızdı. Giderken havaalanına adım attığım andan itibaren şunu düşünmeye başladım: İyi ki anne oldum, oğlumu çok seviyorum. Peki anne olmasaydım eksik kalmış, hayatı ıskalamış biri mi olacaktım? Cevabım HAYIR. Daha kız çocuğuyken kulağımıza üflenmeye başlanan “Büyüyünce sen de anne olacaksın” “Her kadın mutlaka anneliği tatmalı” gibi yavaş salınımlı bir zehir var; her kadını içten içe, ince ince güçten düşüren, muhakemesini bulandıran. Zaman geçtikçe benim de dengemi bozdu bu “Senin de bir çocuğun olamadı”larla gelen hayattaki “esas” misyonunu tamamlayamama korkusu. Okuduğum, inandığım, benimsediğim her şey bunun böyle olmadığını söylese de bu duygu yanımda hep bir gölge gibi dolaştı. Yaşamadan anlaşılamayacak bir şeyin eksikliğini kavramak da, bu duygunun doğruluk payını biçmek de imkânsız olduğu için en nihayetinde bu sesi 40’ların başında içten ve dıştan “engelledim” ve rahatladım. Bundan kısa bir süre sonra oğlum gelmek istedi, iyi ki de geldi hayatıma💙 Peki gerçekten her kadın anneliği tatmalı mı? Bir kere annelik tadılacak, tadına bakılacak bir şey değil. Event Horizon gibi bir şey. Öteki tarafa geçtin mi, eski hayatına dönmek diye bir şey yok. Müthiş şeyler başarmış kadınlar tanıyorum, devbombamüthiş işler başarmamış ama hayatını ve dünyasını güzelleştirmiş harika kadınlar da. Çocuksuz hayatı seçmiş, ya da olaylar öyle geliştiği için çocuk yapmamışlar. Onların illa da anne olup böylesi bir değişimle daha mutlu olacaklarından hiç emin değilim mesela. Evet, anneliğin her kadına mutluluk getirmeyebileceğini söylemeye cüret ediyorum. Annelik biricik, muadili olmayan bir duygu, ama çocuksuz olmak da eksiklik değil, tuhaf ve ayıp değil. Elbet kendimizi bütünlemek, aidiyet hissetmek ihtiyacındayız bu hayatta, ama şu an öbür taraftan bildiriyorum: Hayatlarımız zaten değerli, ona anlam katacak olan da yine ve her daim kendimiziz, çocuğumuz değil. Aksini söyleyenlerden kendinizi koruyun kızkardeşlerim.💌
3 güne 3 şehir 2 konser sığdırıp son uçakla eve döndüm. 20 yaşımdan beri yaptığım işi yapıp oğluma, yeni hayatıma döndüm. Çok uzun zaman sonraki ilk solo 3 günümdü, oğlum karnımda yaşamaya başladıktan sonraki ilk ayrılığımızdı. Giderken havaalanına adım attığım andan itibaren şunu düşünmeye başladım: İyi ki anne oldum, oğlumu çok seviyorum. Peki anne olmasaydım eksik kalmış, hayatı ıskalamış biri mi olacaktım? Cevabım HAYIR. Daha kız çocuğuyken kulağımıza üflenmeye başlanan “Büyüyünce sen de anne olacaksın” “Her kadın mutlaka anneliği tatmalı” gibi yavaş salınımlı bir zehir var; her kadını içten içe, ince ince güçten düşüren, muhakemesini bulandıran. Zaman geçtikçe benim de dengemi bozdu bu “Senin de bir çocuğun olamadı”larla gelen hayattaki “esas” misyonunu tamamlayamama korkusu. Okuduğum, inandığım, benimsediğim her şey bunun böyle olmadığını söylese de bu duygu yanımda hep bir gölge gibi dolaştı. Yaşamadan anlaşılamayacak bir şeyin eksikliğini kavramak da, bu duygunun doğruluk payını biçmek de imkânsız olduğu için en nihayetinde bu sesi 40’ların başında içten ve dıştan “engelledim” ve rahatladım. Bundan kısa bir süre sonra oğlum gelmek istedi, iyi ki de geldi hayatıma💙 Peki gerçekten her kadın anneliği tatmalı mı? Bir kere annelik tadılacak, tadına bakılacak bir şey değil. Event Horizon gibi bir şey. Öteki tarafa geçtin mi, eski hayatına dönmek diye bir şey yok. Müthiş şeyler başarmış kadınlar tanıyorum, devbombamüthiş işler başarmamış ama hayatını ve dünyasını güzelleştirmiş harika kadınlar da. Çocuksuz hayatı seçmiş, ya da olaylar öyle geliştiği için çocuk yapmamışlar. Onların illa da anne olup böylesi bir değişimle daha mutlu olacaklarından hiç emin değilim mesela. Evet, anneliğin her kadına mutluluk getirmeyebileceğini söylemeye cüret ediyorum. Annelik biricik, muadili olmayan bir duygu, ama çocuksuz olmak da eksiklik değil, tuhaf ve ayıp değil. Elbet kendimizi bütünlemek, aidiyet hissetmek ihtiyacındayız bu hayatta, ama şu an öbür taraftan bildiriyorum: Hayatlarımız zaten değerli, ona anlam katacak olan da yine ve her daim kendimiziz, çocuğumuz değil. Aksini söyleyenlerden kendinizi koruyun kızkardeşlerim.💌
3 güne 3 şehir 2 konser sığdırıp son uçakla eve döndüm. 20 yaşımdan beri yaptığım işi yapıp oğluma, yeni hayatıma döndüm. Çok uzun zaman sonraki ilk solo 3 günümdü, oğlum karnımda yaşamaya başladıktan sonraki ilk ayrılığımızdı. Giderken havaalanına adım attığım andan itibaren şunu düşünmeye başladım: İyi ki anne oldum, oğlumu çok seviyorum. Peki anne olmasaydım eksik kalmış, hayatı ıskalamış biri mi olacaktım? Cevabım HAYIR. Daha kız çocuğuyken kulağımıza üflenmeye başlanan “Büyüyünce sen de anne olacaksın” “Her kadın mutlaka anneliği tatmalı” gibi yavaş salınımlı bir zehir var; her kadını içten içe, ince ince güçten düşüren, muhakemesini bulandıran. Zaman geçtikçe benim de dengemi bozdu bu “Senin de bir çocuğun olamadı”larla gelen hayattaki “esas” misyonunu tamamlayamama korkusu. Okuduğum, inandığım, benimsediğim her şey bunun böyle olmadığını söylese de bu duygu yanımda hep bir gölge gibi dolaştı. Yaşamadan anlaşılamayacak bir şeyin eksikliğini kavramak da, bu duygunun doğruluk payını biçmek de imkânsız olduğu için en nihayetinde bu sesi 40’ların başında içten ve dıştan “engelledim” ve rahatladım. Bundan kısa bir süre sonra oğlum gelmek istedi, iyi ki de geldi hayatıma💙 Peki gerçekten her kadın anneliği tatmalı mı? Bir kere annelik tadılacak, tadına bakılacak bir şey değil. Event Horizon gibi bir şey. Öteki tarafa geçtin mi, eski hayatına dönmek diye bir şey yok. Müthiş şeyler başarmış kadınlar tanıyorum, devbombamüthiş işler başarmamış ama hayatını ve dünyasını güzelleştirmiş harika kadınlar da. Çocuksuz hayatı seçmiş, ya da olaylar öyle geliştiği için çocuk yapmamışlar. Onların illa da anne olup böylesi bir değişimle daha mutlu olacaklarından hiç emin değilim mesela. Evet, anneliğin her kadına mutluluk getirmeyebileceğini söylemeye cüret ediyorum. Annelik biricik, muadili olmayan bir duygu, ama çocuksuz olmak da eksiklik değil, tuhaf ve ayıp değil. Elbet kendimizi bütünlemek, aidiyet hissetmek ihtiyacındayız bu hayatta, ama şu an öbür taraftan bildiriyorum: Hayatlarımız zaten değerli, ona anlam katacak olan da yine ve her daim kendimiziz, çocuğumuz değil. Aksini söyleyenlerden kendinizi koruyun kızkardeşlerim.💌
Şimdiden neredeyse 1 hafta oldu bile. Sanatçısından gönüllüsüne, prodüksiyondan ulaştırmaya kadar, gerçekten güzel bir geleceğe inanan güzel insanların imecesiyle ortaya çıkan @kecifest hatırası. İlk kez konaklamalı düzenlenen haliyle bile o kadar güzel bir atmosfer yaşattınız ki hepimize, kim bilir sonraki Keçifest’ler nasıl olacak 💥👊🏻 Emeği geçen her ama her arkadaşa buradan tekrar teşekkür ediyorum. 📸: @theozguraskin elbise tasarım ve yapım 👗: @serifeaslimm ❤️ saç💇🏻♀️: @kemal_bykar 💓 makyaj💄🪞: ben bizzat şahsen
Şimdiden neredeyse 1 hafta oldu bile. Sanatçısından gönüllüsüne, prodüksiyondan ulaştırmaya kadar, gerçekten güzel bir geleceğe inanan güzel insanların imecesiyle ortaya çıkan @kecifest hatırası. İlk kez konaklamalı düzenlenen haliyle bile o kadar güzel bir atmosfer yaşattınız ki hepimize, kim bilir sonraki Keçifest’ler nasıl olacak 💥👊🏻 Emeği geçen her ama her arkadaşa buradan tekrar teşekkür ediyorum. 📸: @theozguraskin elbise tasarım ve yapım 👗: @serifeaslimm ❤️ saç💇🏻♀️: @kemal_bykar 💓 makyaj💄🪞: ben bizzat şahsen
Şimdiden neredeyse 1 hafta oldu bile. Sanatçısından gönüllüsüne, prodüksiyondan ulaştırmaya kadar, gerçekten güzel bir geleceğe inanan güzel insanların imecesiyle ortaya çıkan @kecifest hatırası. İlk kez konaklamalı düzenlenen haliyle bile o kadar güzel bir atmosfer yaşattınız ki hepimize, kim bilir sonraki Keçifest’ler nasıl olacak 💥👊🏻 Emeği geçen her ama her arkadaşa buradan tekrar teşekkür ediyorum. 📸: @theozguraskin elbise tasarım ve yapım 👗: @serifeaslimm ❤️ saç💇🏻♀️: @kemal_bykar 💓 makyaj💄🪞: ben bizzat şahsen
Son solo seyahatim sanırım 2,5 yıl önceydi. Pandemiden önce. Annelikten sonra ilk kez çocuksuz gidiyorum bir yere. Aaa nasıldı ya, n’apıyoduk şimdi? Ayda yürüyor gibiyim, hem boşlukta hem hafif. Biraz özgür. 8 tane çantam yok filan. Ama havaalanında Orman yaşında çocuklar bana gelip gelip gülümsüyorlar. Alnımda ANNE mi yazıyor lan artık yoksa? Belki de sadece bebelerin gördüğü bir tabeladır. Kahveme adımı “Aydın” yazmadılar, hayret. Bu iyi bir işaret. Israrla Fatma Mediha Şentürk anons ediliyor, türkücü müydü o? Karşımda Rus bir oğlan çocuğu annesinin kucağında “Nyet! Nyet!” diye itiraz ediyor bir şeye, üzgün. Babasından ayrıldı belki. Annesinin gözünden bir yaş süzülmeye başlıyor. Ya yapmayın, ben ne güzel konsere gidiyorum Diyarbakır’a. Hüzün, davay kardeşim bak işine.
Oğullarım ❤️
Bazı günler vardır ya, yirmi yıl geçse yine “ne güzel gündü di mi ya” diye konuşursun hâlâ arkadaşınla. Seninle olduğum günlerin hepsi için söyleyebilirim bunu. Hepsi için. İyi ki doğmuşsun. İyi ki girmişsin hayatlarımıza. 🖤 #çağlantekil 🤘🏻#nodeathtous #stillcursed
Bazı günler vardır ya, yirmi yıl geçse yine “ne güzel gündü di mi ya” diye konuşursun hâlâ arkadaşınla. Seninle olduğum günlerin hepsi için söyleyebilirim bunu. Hepsi için. İyi ki doğmuşsun. İyi ki girmişsin hayatlarımıza. 🖤 #çağlantekil 🤘🏻#nodeathtous #stillcursed
Bazı günler vardır ya, yirmi yıl geçse yine “ne güzel gündü di mi ya” diye konuşursun hâlâ arkadaşınla. Seninle olduğum günlerin hepsi için söyleyebilirim bunu. Hepsi için. İyi ki doğmuşsun. İyi ki girmişsin hayatlarımıza. 🖤 #çağlantekil 🤘🏻#nodeathtous #stillcursed
Biliyorum hiç kırmak istemezdin, ama kırık dökük kaldık böyle. Çok sensiziz be Tolga’m. Çok sensiziz. 💔 6. 6. 2023
A ton of love 💙 @feridun_duzagac @osanlisoy @doganduru @gunesduru @ituzumu @royaebrahimy @erkbas.tip @serakadigil @barisatay
Hayat geri gelir Arkadaşlar geri gelir @royaebrahimy @cmertalkaya @barisyildirim @ahmetpekmezci @kazimcagdas @xserhatdenizx
Hobi olarak… 🍐
Benim hayat çizgimi kendimi özgürce ifade etme isteğim çizdi. Bu coğrafyada büyümüş her kız çocuğu gibi önce ailede, sonra okulda, mesleğimde ve ilişkilerimde, ataerkil yani erkeğin keyfine göre düzenlenmiş tüm sistemlerde bu konuda elbette engellerle karşılaştım. Kendimden vazgeçmek yerine bu engellere kendimce bulduğum yöntemler oldu; kâh sorunlar çözüldü, kâh yerlerine daha büyük sorunlar (bedeller şeklinde) geldi. Ben sözümü yazıp bağıra bağıra söylediğim, saçımı özgürce savurduğum yolu seçtim. (Her şeyden çok saçları anlatır kadınların hikâyesini, evet!) Bu bir tercih meselesi. Fakat şu kısacık hayatta bir kadın saçını özgürce savurup yaşayamayacaksa, bu hayatı ona yaşatmayanlara sesimizi yükseltmek bir tercih değil, insanlık görevimizdir artık! İran’da internet kapatılırken, özgürlük isteyen genç insanlar sokaklarda avlanırken zorlukla çektikleri video ve fotoları paylaşarak onların sesi olabiliriz. Sosyal medyada birçok tweet ve videoyla bu konuda yardım istiyor İranlı kızkardeşlerimiz. 22 yaşında öldürülen #mahsaamini ‘nin ardından başlayan bu onurlu hak arayışında molla rejiminin karanlığında unutulmalarını engellemek için tüm kadınları İranlı kızkardeşlerimize desteğe çağırıyorum. Tüm yobazlar gibi İranlı mollalar da biliyorlar ki, kadınları ezebildikleri sürece varlar; yoksa yok olacaklar! Kurdukları sistem toptan çökecek kadınlar özgürleşirse. Korkuları ve şiddetleri bundan. Yaşasın kadın hakları ve özgürlüğü! Yobazlar yallah Orta Çağ çöplüğüne! #mahsaamini #iranprotests 📸: @theozguraskin
“Beklediğime değdi, ne güzel oldu” 25.7.2022, Parkorman Cityfest @barisyildirim @cmertalkaya @ahmetpekmezci @xserhatdenizx (İlkinde poz güzel diye seni harcadım mertçim @cmertalkaya )
“Beklediğime değdi, ne güzel oldu” 25.7.2022, Parkorman Cityfest @barisyildirim @cmertalkaya @ahmetpekmezci @xserhatdenizx (İlkinde poz güzel diye seni harcadım mertçim @cmertalkaya )