Kadıköy’de yürürken karşılaştığım bazı şeyleri sizlerle paylaşmak istedim. Bundan sonra Ümraniye’de yürürken karşılaştığım bazı şeyleri denemek istiyorum.
Tüm dünya medeniyetlerinden izler barındıran kültür mozaiği ülkemize Almanya’dan yansıyan şeyleri kovalıyoruz bugün. Ülkemize bir şeyler yansıyacaksa Almanya’dan yansısın diye düşünüyorum. Kıskandığımdan değil ama bazı konulardaki disiplinlerini, bilimsel düşünce güçlerini takdir ediyorum. Takdir etmediğim en kritik şey ise komedileri. Alman komedisi diye bir şey var mı diye değil mümkün mü diye sormak lazım sanırım. Bunca zamandır orada yaşayan bizimkilerden hiç mi bir şey öğrenmediler? Sadece ilimle bilimle olmuyor. Bunu anlayın artık. Yani düşünsene futbolda makine gibisin, arabalar jilet gibi, teknolojinin bini bir para, demokrasi, kuvvetler ayrılığı falan her şey tamam ama doğru düzgün bir tane espri yapamıyorsun. Neyse bunların hepsi çözülür.
Adam mısın lan sen?
Patlak hoparlörlerle bezenmiş eski bir otobüs, inanılmaz yüksek bir seste bu şarkı çalıyor, tepesinde ben, elimde mikrofon, bağırıyorum nabersiniz diye. Var bi hayalimiz.
Noterlerin Öfkesi
Harbiden ne lüzumu vardı?
Trafikte beklemeden, park yeri bulabilir miyim diye düşünmeden, uygun maliyetle kısa mesafeli ve çevreye zarar vermeyen bir yolculuk. Biz bu yıllarda uçan arabalar bekliyorduk; ki aslında bu da bir çeşit vizyonsuzluk gerçekten. Çözüm çok daha basit. Elektrikli scooter. Ben kısa mesafe yolculuklarımda Martı kullanıyorum ve her şey çok kolaylaşıyor. Fakat her zaman her şeyde olduğu gibi yanlış kullanımdan dolayı bu harika enstrüman da töhmet altında kalıyor. Töhmet, yazılışıyla ve okunuşuyla olduğu kadar bıraktığı etkiler açısından da son derece kötü bir şeydir. Hiç kimse töhmet altına kalmak istemez emin olun. Martı, trafik kurallarına uyularak, dikkatli ve yavaş kullanıldığında diğer birçok ulaşım aracına göre daha güvenli. Lütfen Martı kullanırken uygulamada belirtilen hususlara dikkat ederek kullanın. Zaten trafiğe takılmadığınız için çok kısa sürede gidebiliyorsunuz, biraz daha hızlı gitmenin bir artısı yok. İki kişi de binmeyin. Ayrıca her ne kadar Martı ekipleri gezip yanlış park etmiş Martıları düzenleseler de, biz de biraz dikkat edebiliriz. Zaten bulduğunuz bir direğe bağlamanız yetiyor, sadece biraz yolu kapatıp kapatmadığına dikkat edeceğiz. Aslında arabalarını kaldırımlara park eden insanlara söylenerek başlamak lazım ama onlara artık kim nasıl laf anlatacak bilemiyorum. Ayrıca şunları da söylemek isterim. Yolda yürürken mesela aniden duranlardan da hiç hoşlanmıyorum. Bir de arkadan dibinize kadar girip bağıra çağıra konuşanlar var. Yani bitmiyor abi bitmiyor.
İnsan bazen bir düşünce akışı içinde kaybolur. Bazen de Mecidiyeköy’de kaybolur. Ben düşüncelerim içinde kaybolmayı tercih ederim. Fakat düşünce akışı ile ilgili bir sorun var, yenmiyor. Dolayısıyla ben Eti Tutku tercih ediyorum. Onun da kreması akışkan hem de yenilebilir ve lezzetli. @mutlulukdeninceakla #etitutku #işbirliği
Bugünü üzerinizde yargılayıcı bakışlar hissetmeden bitirmenize gönlüm razı olmadı. Buyrun.
Bir adam bir sabah bizim sokaktan geçerken bir b*ka basar ve olaylar gelişir.
Gelmemin ve gitmemin yanında geri geri gittiğim de zamanında görülmemiş şey değildir.
Açıklama yazamıyorum çünkü bazı şeyleri açıklamak zordur.
Bence böyle
Dört
Hepimizin bir duruş sergilemesi gerektiği konusunda aynı fikirde isek eğer, işte bu da benim sergim.
O zaman biraz motive mi olsak?
Benim yerimde kim olsaydı aynısını yapardı. Benim yerimde kim olsaydı aynısını yapardı?
Beko Dem®️ Deluxe Otomatik Çay ve Filtre Kahve Makinesi’nin eşlik ettiği, her dem taze çay ile bezenmiş demli sohbetimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. ☕ Dikkat: Canınız demli bir çay çekebilir, hazırsanız başlayalım mı?💙 #NeymişBuÇay? @asliinandik @volkanoge
Senaryosunu @ozzakyol ve @erman_yavrum ile yazdık. @direction yönetmenliğini yaparken @canerozyurtlu da yapımcılığını üstlendi. Sanıyorum ki elimizden çıkan en karanlık şey bu. Bir yandan bence komik de. DÜNYA BU Şubat’ta GAİN’de. Ne yaparsan yap sen, dünya bu. @gazapizmanilacar
Bi on dakka görebilsem seni
Telefonundan MediaMarkt’a girdi, ütülere baktı. Çok çeşitli ütüler arasından kendi ütüsüne en çok benzeyeni buldu ve 29 dakika sonra mağazadan teslim aldı. Tam MediaMarkt’a girmişken beklenen mesaj gelmişti. Ütün bende kalmış yazıyordu. Bu, yaptıklarından pişman olmuş bir eski sevgilinin çaresizce iletişim kurma çığlığıydı. Gerek yoktu artık. Tam zamanında ütü alınmış, anlık bir unutkanlık üzerinden yeni bir muhabbet doğmasına fırsat verilmemişti. Bu saatten sonra bir iletişim kurulacaksa da, bu ütü üzerinden olmayacaktı artık. #mediamarkt #tamzamanı #ütünbendekalmış #kalsın
Doğuştan elektrikli MG4 ile şahane bir sürüş testine çıktım!🤩😎 Şehir içinde 577km menzili, göz alıcı rengi ve enerji paylaşım özelliği (V2L) teknolojisiyle MG4’ü çok beğendim.🌟 Kesinlikle #KararSürüşü’ne çıkmanızı öneririm.👍🏼 #MG #KararMG4 #RechargeYourself @mgturkiye #işbirliği
Şakalı şarkı klişesine dayanamayan @mserdark ‘nun içindeki rapçi uyandı ve biz ona bir sahne ismi arıyoruz. MC Serdark olabilir, Das Serdar olabilir biraz daha Alman ekolü, ya da belki DJ AMİR falan? Varsa aklınıza gelen benzersiz bir isim yazın yorumlara. #BENZER5İZ Yeni CLIO Sunar: Serdar Kuzuloğlu feat. Volkan Öge – Benzersiz Multi-Sense Sistemi @renaultturkiye