Birkaç gün gecikme ile kitabı okumayı bitirdim. (Bu kitabı bitirince kitap hakkındaki görüşlerimi sizinle paylaşacağımı daha önce belirtmiştim. ) 💐💐 Öncelikle kitabı sadece Psikoloji alanında olan profesyonellerin değil özellikle bir çocuğun bakımını üstlenen tüm yetişkinlerin okumasını tavsiye ederim. 🙏🏻💐 “Bir çocuğun gözünden travma” kitabın adı. 2 yazarlı bir çalışma. Yazarların kendi hikayeleri de çok ilgi çekici. 🙏🏻💐 “Çocukluktaki kırılgan dönemde travmatize olanlar travmanın izlerinin sıkıntılarını yaşam boyu çekerler ve bu mücadele sıradan varoluşa bulanık bir katman ekler.” diyor ikinci kısımda kitap. 🙏🏻💐 Kitap literatürün sıkıcı terimlerine dalmadan günlük yaşamdan örneklerle ve akıcı bir dille travmayı anlatırken sadece bununla kalmayıp travmayı tanıma ve müdehale etme yöntemlerini de ele alıyor. 🙏🏻💐 Ucu çocuğa dokunan tüm yetişkinlerin özellikle anne babaların ve öğretmenlerin okumasını tavsiye ederim. 💐💐💐 Haftaya yeni kitabımla karşınızdayım.
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Bu geçiyor olduğumuz hafta sanki Pepee Mezunları sözleşmiş gibi peş peşe mesaj atmaya başladılar. Fotoğrafı kaydırıp bazı mesajları okuyabilirsiniz. Haftada 1-2 tane bu tip mesaj almaya alışığım ama her gün üst üste olunca tuhaf bir duygusallığa büründüm. Ben ilk günden beri dünyadaki bütün çocuklar benim çocuğum diyorum. Bunu bir kibirle ya da onların üzerinde hak sahibi olduğumu idda eden bir alt metinle söylemiyorum. Aksine hepsinden tıpkı kendi doğurduğum çocuklar kadar sorumlu olduğumu ima etmeye çalışıyorum. Siz doğurmuş ve gözlerinin içine siz bakıyor olabilirsiniz ama ben çocukları keşfettiğim, kendi yetişkinliğimi fark ettiğim günden beri tüm çocuklara kendi doğurduğum biyolojik çocuklarıma karşı hissettiğim hassasiyeti, özeni, duyguyu hissediyorum. Bu yüzden hepsi benim çocuğum diyorum. Yaptığım işlerin tamamında çocukların yüksek bir çıkarı olmadığı sürece vakit harcamıyorum. Her sabah çocuklar için iyi birşeyler yapmaya uyanacağım, benim böyle bir işim olsun dediğimde kapitalist düzenin çarkları arasında vıcığım çıkmasını bile göze almış kendiyle gurur duyan bir anneyim. Pepee’yi tüm imkansızlıklar içinde sıfır sermaye ile yapıp, tüm Türkiye’nin Pepee diye bağırdığı alkışladığı günlerde, hayatımda hiç görmediğim ve nasıl ödeyeceğimi hiç bilmediğim kadar çok borcum oluşmuşken borcumun 3 katı para ile Pepeeli cips teklifine hiç düşünmeden “hayır” demiş yürekte bir anneyim ben! Evlatlarına cips yedirerek kendi şirketinin poposunu kurtarmayı aklından bile geçirmeyen bir anne. “Batacaksa batsın”ı göze alıp batmaması yeni ve çok güzel işler yapmaya devam etmesi için ona da anne şevkati ile baktığım bir anne. İnsanın kendine ben öyleyim ben böyleyim demesini çok sevmem ama birinin de çıkıp bu gerçekleri artık bas bas bağırması, böyle de başarılabileceğini anlatması lazım. Düşyeri HAYIR demeyi başardıkları sayesinde bugün Ali Koç, Begüm Doğan, Ali Sabancı, Nevzat Aydın, Göktekin Dinçerler, Varol Civil, Kenan Çolpan, Ayşegül Akşak, Timuçin Öğün gibi iş insanlarından yatırım almayı başardı. Ve şu an dijitalde 47 milyonluk bir trafiği yönetiyor. Borcum içinde boğulmuşken Cips firmasının teklifine nasıl hayır dediğimi bir sonraki po
Yalnızlık nedir? 💕 Olumsuz bir kelime midir yalnızlık mesela? 💕 Yoksa ihtiyaç mıdır? 💕 Sanki tercihen yaşandığında ihtiyaç, mecbur bırakıldığında olumsuz gelir insana yalnızlık. 💕 En temelinde yapayalnız doğduğumuz ve yapayalnız öleceğimiz gerçeği mi daha gerçek yoksa gözle görülmeyen ağlarla birbirimize bağlı olduğumız için yalnızlık diye bir şeyin olmadığı mı? 💕 Kalabalıklar içinde olamamak mı yalnızlık yoksa o kalabalıklarda kimsenin seni anlamaması mı? 💕 Derin huzurlu bir nefes mi? Korkutucu bir telaş mı? 💕 Ne dersiniz? Sizce nedir yalnızlık?
Fırtına öncesi sessizlik mi acaba bu yaşadığımız? 💕 Her birimizin bu hayatta mutlak “exit” inden önce yaşamı duya duya yaşamakda bilindik bir istikrar yoktur. 💕 Hayatta istikrarlı olan tek şey istikrarsızlığın kendisidir. 💕 Ben de hayata benziyorum. 💕💕💕 Dünyanın tarihi değişimine hep beraber şahit olurken bazen çok konuşuyorum. Bazen de derin bir sessizliğe gömülüyorum. 🙏🏻💕 Yüzümüzün tekrar güleceği günlere diyelim. 💕 Sizlerde durum nasıl bu istikrar konusında?
Bugün sordum kendime; “Hayat bu mu? Uyan, birşeyler yap, uyu! Sürekli böyle her gün değişen tek kısım “birşeyler yap” kısmı. 💐🙏🏻 Bu “birşeyler yapmak” da aramızdaki tek fark! 💐🙏🏻 Siz ne şeyle yapıyorsunuz? Paylaşır mısınız?
Ablasının tabağına laf arasında sulanmaya çalışan Şeftali kişisi. 🙈🙈 Çok güzel başka canlarla aynı evde yaşamak.. 🙏🏻💐 Sizin evde insan dışında bilerek beslediğiniz bir canlı var mı? (Bilmeden beslediklerimiz sayılmıyor 🙈🤣)
Belirsizlik insanı hep tedirgin eder ya dönemin en belirgin özelliği de şu sıralar belirsizlik. 🙏🏻💐 Uzun süreli plan yapamamak, ne zaman ne olacağını bilememek… 🙏🏻💐 Siz belirsizlik konusunda nasılsınız? Ne hisediyorsunuz?
(Öncesi bir önceki paylaşımımda) 💐💐 Pulsar hala her Nisan ayında ve aralarda Star Tv’de yayınlanıyor. Ölmeyen bir asset olarak Star TV kütüphanesinde başka başka dönemlerde başka nesillere dokunmaya devam ediyor. Drama dizileri ile baş etmek ve o piyasanın çarklarına takılmadan mucize yaratmak konusunda inancım azalınca ve çocukların diziden daha çok çizgi film izlediklerini araştırma bulgularından anlayınca yönümü Türkiye’deki çizgi film dünyasına çevirdim ve öyle bir dünya olmadığını gördüm. Şaka değil. Yıl 208 ve Türkiye’de kimse çocuklar için bir çizgi@film yapmamıştı. Basit denemeler deneme aşamasında kalmış kimse çocuklara çizgi filmle dokunamamıştı! 🙏🏻💐 Ecnebiler hariç! 🙏🏻💐 Ekran yabancı çizgilerden geçilmiyordu. 🙏🏻💐 (DEVAMI SONRA)
(Öykünün öncesi bir önceki paylaşımımda…) Kararımı verdim. Ben her sabah hem kendi biyolojik çocuklarım hem de önce bu ülkedeki sonra bütün dünyadaki çocuklarım için uyanacağım. Ama önce onları bulmam gerekiyordu. Nerdeydinler? Hepsini en kalabalık oldukları yerde bulmam gerekiyordu. Onlarla iletişime geçeceim kanalı bir iletişimci olarak bulmam şarttı. Yıl 2008. Sizin doğurduğunuz benim canım çocuklarım en ama en kalabalık şekilde TV ekranlarının başında toplanıyorlardı. Hiç tematik kanal yoktu o yıllar. Çocuk kanalları da yoktu. Yetişkinler için yapılmış içeriklere maruz kalıyorlardı TV’de ve bu onların gelişimi için hiç iyi değildi. O zaman ben bir alternatif proje yapabilirim çocukların izleyeceği bir TV dizisi mesela. Kanal D Star TV’yi satın almıştı. Melis Civelek Dizilerin karar vericisiydi. Önce kendi çocukluğumdan çok sevdiğim Lessie nin bana yaşattığı güzel duygulardan esinlenerek neden baş rolünde bir köpeğin oynadığı bir dizi yapmıyorum ki dedim. Sinemacıların en korktuğu şey sette çocuk oyuncu ve hayvan oyuncu olmasıdır. Ben Pulsar adındaki diziyi hazırlarken başrolde 1 köpek ve 1 çocuk oynuyordu. Kendi imkanlarımızla küçük bir tanıtım çektik. Adı Pulsar’dı çünkü çok sevdiğim arkadaşım @erdincsarımusaoglu’nun can köpeği oynayacaktı ve kızımızın adı Pulsar’dı. O özel ruhlu bir köpekti. Bu iş için tanışmadık önceden beri tanırdım bazen bende kalırdı Pulsar. Projeyi Kanal D’ye götürdüm. Tanıtımı Melis’e izlettim. Melis çok beğendi çekimleri, köpeğin oyunculuğunu. Biz bunu Kanal D’ye değil, Star TV’ye yapalım Ayşe Şule dedi. Olur dedim. Pulsar benim bu ülkenin çocukları için yapmayı denediğim ilk işti. Ama ağır ve büyük prodüksiyonlu dramalar karşısında algısal olarak ederi yoktu. Bülent İnal’ın Kalpsiz Adam diye bir dizisi başlayacaktı Satar TV’de ve Melis Civelek bu diziye yer bulamıyordu. Pulsar’ın reytingleri çok iyi gidiyordu ama Pulsar bu reytingi alıyorsa Bülent İnal bu gündeki reytingi 5 katına çıkarır umudu ile Pulsar’ı aniden yayından kaldırdılar. Kalpsiz Adam’ın ilk ve sonraki bölümleri Pulsar’ın son bölüm reytinginin yanına bile yaklaşamadı. (DEVAMI bir sonraki paylaşımda…)
Yıl 2006 belki 7, ben şanslıysam birkaç çocuk dünyaya getirebilirdim ama zaten her yıl 1 milyon 300 bin çocuk doğuruyorduk biz ülkece. Ayşe Şule “Kendi çocuğun ne demek ki? Sence sen sadece kendi doğurduklarından mı mesulsün? Tek sorumluluğun onlara mı?” Daha okula başlamamış bir çocukken bile ben herkesi kendimden bilirdim. Ayrımcılık hiç yapmadım hayatımda. Oncu buncu suncu meselesi sadece nedeni bilmeden Fenerbahçe’ye bağlandığımda futboldan ibaret oldu. Ötesi hep bendendi. Kötülük eden de… Zaman içinde her ne kadar hep ayrışmalara maruz kalmamla bu “benden” duygusu bölünmeye çalışıldıysa da hiç fena direnmedim. Saçlarım kızıl diye dışlandım. Portakal, havuç kafa, sen konuşma kiremit gibi türlü alaylarla kalbim kırıldı. Belki de yıllar sonra Bebee’nin o şarkıyı söylerken yüreğinde o kızıl saçlı küçük kızın kalp kırıklıkları vardı. Bana neden böyle yapıyorlar dediğim, ağladığım, üzüldüğüm çok zaman oldu. Bir gün bunun nedenini bulacaktım ama o günler sadece yaşamam gerekiyordu. Benim içimdeki o “BİZ” duygus hiç geçmedi, gitmedi, bitmedi. Üstüne kova kova su da sıkılsa, yangın söndürücü tüpler de boşaltılsa o yangın benden hiç gitmedi. Ne yaparsan en iyisini yap düsturumdu. Elimi attığım her işte fark yarattım. Çünkü çok severek yaptım hepsini. Hakkını vererek. Ve bir gün geldi artık her sabah uyandığımda “bunun için uyanmak istiyorum” diyeceğim bir cümle lazım oldu. Bunun açlığını hissettim. İşte tam o günler çocuk doğurmak ve her sabah o çocuklara yol gösterici olmak fikri sıcacık geldi. 1-2 çocuk yapıp onlar için uyanabilirdim ama aynı ben o güne kadarki tüm uzmanlığımı kendi doğurmadığım ama kendi çocuklarım kadar yakın hissettiğim çocuklarımın tamamı için de kullanabilirdim. Herkes deli dedi. Bense kalbimin sesini dinledim. Burnumun dikine gittim. Ben Ünsal OSKAY gibi koca yürekli dev bir İLETİŞİM BİLİMCİ’nin el bebek gül bebek eğittiği bir İLETİŞİMCİ’ydim. Kitle iletişim araçlarını, bu araçlarda sanatı, dramayı, hayatı anlatmayı bilmek üzere sektörün en iyileri tarafından yetiştirilmiştim. Şimdi bu gücümü her gün bir annenin doğurduğu bal çocuklarım için onlara ışık olmak için kullanabilirdim. (DEVAMI BİR SONRAKİ PAYLAŞIMDA)
Tüm dünya çocukları düş kurarlar sevgiyle… #dünyaçocukgünü @dusyeri nin bu içimize ılgın ılgın rüzgar estiren videosu ile kutlu olsun. 💕🙏🏻 Düşyeri ile çocuklarımız yakında tüm dünyada güvende…
Yarın EVDE OKUL günü olduğunu şimdiden anımsatayım. @getir ve @migroshemen evinize kadar getiriyor. @milliyet_gazete ile EVDE OKUL herkes okusun diye ÜCRETSİZ veriliyor. 🙏🏻💐 Yarın yine her sayfası eğlenerek öğrenmek dolu. 🙏🏻💐 @baltasgrubu ACAR BALTAŞ hocamız bu hafta çocuklar için yazdı “Başarı Dediğin…” diyor. 🙏🏻💐 @muratogretmenn ise SUDOKU sayfası ile bizlerle. 🙏🏻💐 Haftanın akran yazarı #gülsahçatıkkaş akranlarına “Deyimlerin arkadındaki öyküleri” anlatıyor. 🙏🏻💐 Her sayfasında birbirinden öğrenceli@içeriklerin olduğu EVDE OKUL 23. haftasında yine sizlerle… 🙏🏻💐 Yarın gazetenizi almayı unutmayın e mi?
Yarın bilin bakalım ne günü? 🙏🏻💐 Doğru bildiniz EVDE OKUL İLKOKUL günü! Hem de 2. Dönem mezuniyet Belgesi hediyeli. Yarın mutlaka @milliyet_gazete alın. 💐🙏🏻 Yarın bir süredir yazılarını özlediğiniz @dr.bahareris tekrar çocuklarımıza sesleniyor. “Aynı anda pek çok iş@yapmak beynimizi nasıl etkiler?” Yanıtlıyor. 💐🙏🏻 Akran yazarımız bu hafta sevgili EVDE OKUL öğrencimiz Mehmet Çınar Saatler’i anlatıyor. 💐🙏🏻 @ozgefozdemir nefis biir sayfa ile bizimle. “Bu kalemler benzer mi’eş mi, aynı mı?” 💐🙏🏻 @uzm.dr.hasanbayar ın kaleminden “üç senaryo üç gizemli soru” sayfaları ile Evde Okul çok öğrenceli. 💐🙏🏻 Can öğretmenimiz @oynayanbaba bu hafta şahane bir yazı ile yine bizimle “Swvgi eylem gerektirir” diyor. 💐🙏🏻 @milliyet_gazete ile ÜCRETSİZ! @dusyeri 💐🙏🏻 Şimdiden gazetenizi ayırtın.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. #yahyakemalbeyatlı #şiir #gemi #sessizgemi
Bugün Evde Okul günü farkında mısınız? 🙏🏻💐 Veee bu hafta aramızda şahane bir isim daha katıldı. 🙏🏻💐 Sevgili @sepininceer yine sözüne kıymet verdiğim insanlardan ve Evde Okul’da daha çok kişiye uyandıran cümleler kuralım diye o da bizim gönüllü yazarlarımız arasında.. Bugünkü yazısını kaçırmayın. 🙏🏻💐 @uzm.dr.hasanbayar hocam GAZİANTEP’in havasını da gazetemize taşıyor ve bu hafta “hava durumu güneşli” başlıklı yazısıyla bakımverenlere değerler perspektifinden sesleniyor. 🙏🏻💐 @therapist.mom bu hafta da yazdıkları ile duyu bütünlemenin önemini keşfetmemizi sağlıyor. 🙏🏻💐 #gizemarıkan bağlanma temelinde çok özel bir konuya değiniyor. 🙏🏻💐 Veee Evdeokul sayfalarında çocuklarımızın dikkat gelişimi için hazırladığımız birbirinden eğlenceli ve öğrenceli sayfalar yine BUGÜN @milliyet_gazete ile sizi bekliyor. 🙏🏻💐 Bugün biraz geç haber verdim umarım tükenmeden alabilirsiniz. 🙏🏻💐 @getir çalışan bölgelerde Getir’den de gazetemizi isteyebilirsiniz.
Bugün 24 haftadır her hafta büyük bir gönüllülükle pandemide çocuklarımıza sıcacık bir umut olmak için yine @milliyet_gazete si ile evlerinize geliyoruz. 🙏🏻💐 Evdeokul Okulöncesinde birbirinden güzel öğrenceli sayfalar ve bakımverenler için hiçbiryerde bulamayacağınız öneri ve yazılar bugün evdeokul ile sizinle. 🙏🏻💐 Lütfen hala almadıysanız bir milliyet alın şimdi. 🙏🏻💐 Her cuma ve her pazartesi sizinleyiz. 🙏🏻💐 Bu hafta Evdeokul sayfalarında 3 Psikolog Kadın sizin için harika yazılar yazdı. Düşyeri uzmanları çocuğunuzun gelişimine destek olacak şahane sayfalar hazırladı. 🙏🏻💐 Kaçırmayın. 🙏🏻💐 #gizemaeıkan @cinara_nuroglu @psikolog_irempolat @dusyeri