Süprizler yolda, yeni filmler geliyor. Ama biz yenileri yaparken, eskileri nasıl yapmışız merak edenler vardır belki diye, sizin için kısa bir kamera arkası derledik. Şimdi dönüp bakınca bir kez daha keyifli set olmuş, öyle gözüküyor yani🧿❤️🧿 @thebursin @gunfer @turkcell @rafineriajans @organicfilm
Gözümüzün önünde yükselen şiddete dikkat çeken çok başarılı bir iş… Kimbilir neleri gözden kaçırıyoruz hayat içinde, bazen yaratıcı işleri, fikirleri kıskanıyorum. İşte bu öyle işlerden biri, paylaşmak istedim!
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bir bayram anısı… Çocukluğuma dair hatıralarım arasında her bayram öncesi Zonguldak’ta hemen köprü üstünde kurulan kartpostal tezgahları asla unutamadıklarımdandır. Rengarenk bir dünya sunardı bu kartpostallar o gün için bana, kimi simli, kimi kabartmalı ya da ünlü Yeşilçam oyuncularının yer aldığı kartpostallar koleksiyon meraklısı bir çocuk için bulunmaz fırsattı! O yıllarda gezmek için gittiğiniz bir şehirden, ülkeden sevdiklerinize kart atmak adetti hatta. O şehrin ikonik mimari yapılarının, meydanlarının gözüktüğü kartpostallar oraları görmeyenler içinde en azından bir süpriz olurdu! O yıllarda böyle whats up üzerinden topluca bayram mesajı atamıyorduk. Telefonla aramak istesek bile ya çoğu yerde telefon yoktu! Altını çizeyim, telefon yoktu! Ya da postahaneden yazdırıp, sıraya girmek ve beklemek gerekiyordu. Kolay değildi anlayacağınız, o nedenle önce kimlere kart atacağınızı belirleyip, onların seveceği kartları seçip almak. Özenle yazmak, sonra postaneye gitmek ve postalamak gerekiyordu. Yani ilişkiler özen istiyordu. Vakit istiyordu! Kartpostal Osmanlı’da ilk 1860’lı yıllarda ortaya çıkar, o dönem için İstanbul manzaraları geniş bir coğrafyaya hakim imparatorluk için bulunmaz nimettir. Hatta bu kartpostallar bir bakıma politik malzeme olarakta kullanılır uzun yıllar, bir haberi yaymak için ya da bir siyasi olayı duyurmak için basılır kartpostallar. Özel günler için çıkartılanlar, şehir tanıtımı amaçlı turistik işlevi olanlar. Ya da Yeşilçam starlarının portreleri… Sonra sonra simli, kabartmalı hatta müzikli yılbaşı kartları… Anlayacağınız kartpostallar hem bir iletişim yolu hem de estetik manada renkli bir dünya sunuyordu o yıllarda! Şimdilerde ancak internet sitelerinde geçmişe bir yolculuk için arayıp bulmanız gerekiyor. Keşke o yıllarda yaptığım kartpostal koleksiyonum duruyor olsaymış. Pul koleksiyonum teyzem sayesinde yıllar sonra sönüp dolaşıp bana gelmişti, içinizde bilenler vardır. Bu arada sahi en son ne zaman birine kart attınız… Bu vesile ile hepinizin bayramını kutlarım, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Birlikte huzurla, sevgiyle kutlanacak daha nice bayramlarımız olsun… Bayramınız şeker tadında geçsin 🍬🍭🍬
Bayrama dair…
Bayrama dair…
Bayrama dair…
Bayrama dair…
Bayrama dair…
Sanat her gün bizi şaşırtmaya devam ediyor! İnsanın farklı malzemeleri kendince yorumlamasıyla ortaya çıkarttığı eserler, ya da önüne konan her hangi bir aleti farklı kullanarak ulaştığı sonuçlar kimi zamanda muazzam oluyor. Şimdi vaktiniz varsa şöyle bir yana doğru kaydırın fotoğrafları, fotoğraf demem doğru olur mu bilmiyorum ama… Siz bi bakın, sonra evde ya da ofiste kenarda kıyıda bir fototokopi cihazınız varsa doğru başına koşun bakalım:) yanlış duymadınız tüm bu kareler sanatçının yüzünü bildiğin fotokopi makinasına dayamasıyla çıkmış ortaya:) makina da renkli ve güzel çekiyormuş, kimse yanlış anlamayacaksa sanatçı da güzelmiş:) herkese iyi haftalar. Meraklısı için @frankaossola Bu arada son söz niyetine, demek ki bir fikir varsa ortada fotoğraf makinası değil fotokopi makinası olsa elindeki çeken çekiyor! Yani fotoğrafı çeken makina değil, ruhundur!
Bugüne dair hatırladığım hemen tören sonrasında bahçede düşüp dizimi kanattığım… Bir de çocukluğuma dair en güzel bayram anılarım arasında Halit Kıvanç’lı 23 Nisan şenlikleri geliyor. TRT’den yayınlanırdı, Ankara’dan canlı… Bu çocuk şarkısını kim hatırlar acaba, niye ise hep aklımda😃cive cive, cive Pakistan, Pakistan Pakistan, cive Pakistan