“Let me live, love, and say it well in good sentences” 👊❤ 📷 @saynarte
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
‘I don’t know what happens to me on stage. Something else seems to take over.’ Maria Callas ❤️
Nasıl tarif edilir bu his bilmiyorum…Göğsümün tam orta yerine koca koca şehirler oturdu.Nefes aldıkça yitirdiğimiz onca insanın acısı kalbime saplanıyor.Bu kalp ağrısı nasıl geçer?Geçer mi?Bilmiyorum.Bugün çok sevdiğim biri ‘Sanki bir parça koptu gitti,bir daha geri gelmeyecek gibi hissediyorum’dedi.Öyle bir şey işte…
Sabah uyanıp haberleri gördüğümde,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Sonrasında orada olduğunu bildiğim,oralı olduğunu bildiğim insanlara ulaşmaya çalıştım bütün gün boyunca.Çok sevdiğim bir arkadaşımın ailesinin yaşadığı bina yıkılmış,apar topar yola çıkmışlar.Dua ediyorum onlara,tanıdığım tanımadığım yüzlerce insana ‘Ne olur bir şey olmasın.Ne olur sağ salim kavuşsun herkes ailesine,sevdiklerine.’Sonra,hayatımda hiç duymadığım kadar yardım çığılığı duyuyorum;televizyonda,sosyal medyada,her yerde…Elimden telefon düşmüyor.Kime nasıl ulaşabilirsem,elim nereye yeterse uğraşıyorum.Babalatv’yi Oğuzhan’ı arıyorum,ahbap,dağcı arkadaşlarım,arama kurtarmacı arkadaşlarım,oyuncu arkadaşlarımdan vinç operatörlerine kadar…Yetememe hissi,çaresizlik hissi büyüyor da büyüyor içimde.Günler geçtikçe ölen insaların sayısı artıyor.Nedenler,nasıl olurlar arasında boğuluyorum.Kötü haberler gelmeye devam ediyor dört bir yandan.Yola çıkan arkadaşım ‘Annemi kendi ellerimle çıkarttım’diyor.Attığı ses kaydını defalarca dinliyorum.Gerçek olmasın istiyorum.Ne olur bu yaşadıklarımızın hiçbiri gerçek olmasın.Sonra kafamı toplamaya çalışıyorum.Ne yapabilirim?Bu çaresizlik hissini ancak paylaşabilirim.Giderim belki birine sarılırım,derdini dinlerim,birine bir bardak su,yemek götürürüm,birilerine iyi gelirim belki diye çıkıyorum yola.Hatay’a varıyorum.Ah be güzel memleket sen bunca acıyı nasıl gömdün içine?Yıkılan binalar,enkazların başlarında ateş yakıp bekleyen insanlar,şehrin kokusu,toz duman…Arkadaşımın cenaze evine gidiyorum önce.Ben böyle güzel insanlar görmedim,nasıl ağarlayacaklarını şaşırıyorlar.’Ben sizin için geldim,siz ne olur rahat edin.Beni düşünmeyin.’diyorum ama sonradan anlıyorum ki buranın insanının kalbi kendinden büyükmüş.Öyle yüce gönüllü insanlarla tanıştım ki bağlandım ben onlara.Bundan başka bir şey diyemem.
Nasıl tarif edilir bu his bilmiyorum…Göğsümün tam orta yerine koca koca şehirler oturdu.Nefes aldıkça yitirdiğimiz onca insanın acısı kalbime saplanıyor.Bu kalp ağrısı nasıl geçer?Geçer mi?Bilmiyorum.Bugün çok sevdiğim biri ‘Sanki bir parça koptu gitti,bir daha geri gelmeyecek gibi hissediyorum’dedi.Öyle bir şey işte…
Sabah uyanıp haberleri gördüğümde,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Sonrasında orada olduğunu bildiğim,oralı olduğunu bildiğim insanlara ulaşmaya çalıştım bütün gün boyunca.Çok sevdiğim bir arkadaşımın ailesinin yaşadığı bina yıkılmış,apar topar yola çıkmışlar.Dua ediyorum onlara,tanıdığım tanımadığım yüzlerce insana ‘Ne olur bir şey olmasın.Ne olur sağ salim kavuşsun herkes ailesine,sevdiklerine.’Sonra,hayatımda hiç duymadığım kadar yardım çığılığı duyuyorum;televizyonda,sosyal medyada,her yerde…Elimden telefon düşmüyor.Kime nasıl ulaşabilirsem,elim nereye yeterse uğraşıyorum.Babalatv’yi Oğuzhan’ı arıyorum,ahbap,dağcı arkadaşlarım,arama kurtarmacı arkadaşlarım,oyuncu arkadaşlarımdan vinç operatörlerine kadar…Yetememe hissi,çaresizlik hissi büyüyor da büyüyor içimde.Günler geçtikçe ölen insaların sayısı artıyor.Nedenler,nasıl olurlar arasında boğuluyorum.Kötü haberler gelmeye devam ediyor dört bir yandan.Yola çıkan arkadaşım ‘Annemi kendi ellerimle çıkarttım’diyor.Attığı ses kaydını defalarca dinliyorum.Gerçek olmasın istiyorum.Ne olur bu yaşadıklarımızın hiçbiri gerçek olmasın.Sonra kafamı toplamaya çalışıyorum.Ne yapabilirim?Bu çaresizlik hissini ancak paylaşabilirim.Giderim belki birine sarılırım,derdini dinlerim,birine bir bardak su,yemek götürürüm,birilerine iyi gelirim belki diye çıkıyorum yola.Hatay’a varıyorum.Ah be güzel memleket sen bunca acıyı nasıl gömdün içine?Yıkılan binalar,enkazların başlarında ateş yakıp bekleyen insanlar,şehrin kokusu,toz duman…Arkadaşımın cenaze evine gidiyorum önce.Ben böyle güzel insanlar görmedim,nasıl ağarlayacaklarını şaşırıyorlar.’Ben sizin için geldim,siz ne olur rahat edin.Beni düşünmeyin.’diyorum ama sonradan anlıyorum ki buranın insanının kalbi kendinden büyükmüş.Öyle yüce gönüllü insanlarla tanıştım ki bağlandım ben onlara.Bundan başka bir şey diyemem.
Nasıl tarif edilir bu his bilmiyorum…Göğsümün tam orta yerine koca koca şehirler oturdu.Nefes aldıkça yitirdiğimiz onca insanın acısı kalbime saplanıyor.Bu kalp ağrısı nasıl geçer?Geçer mi?Bilmiyorum.Bugün çok sevdiğim biri ‘Sanki bir parça koptu gitti,bir daha geri gelmeyecek gibi hissediyorum’dedi.Öyle bir şey işte…
Sabah uyanıp haberleri gördüğümde,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Sonrasında orada olduğunu bildiğim,oralı olduğunu bildiğim insanlara ulaşmaya çalıştım bütün gün boyunca.Çok sevdiğim bir arkadaşımın ailesinin yaşadığı bina yıkılmış,apar topar yola çıkmışlar.Dua ediyorum onlara,tanıdığım tanımadığım yüzlerce insana ‘Ne olur bir şey olmasın.Ne olur sağ salim kavuşsun herkes ailesine,sevdiklerine.’Sonra,hayatımda hiç duymadığım kadar yardım çığılığı duyuyorum;televizyonda,sosyal medyada,her yerde…Elimden telefon düşmüyor.Kime nasıl ulaşabilirsem,elim nereye yeterse uğraşıyorum.Babalatv’yi Oğuzhan’ı arıyorum,ahbap,dağcı arkadaşlarım,arama kurtarmacı arkadaşlarım,oyuncu arkadaşlarımdan vinç operatörlerine kadar…Yetememe hissi,çaresizlik hissi büyüyor da büyüyor içimde.Günler geçtikçe ölen insaların sayısı artıyor.Nedenler,nasıl olurlar arasında boğuluyorum.Kötü haberler gelmeye devam ediyor dört bir yandan.Yola çıkan arkadaşım ‘Annemi kendi ellerimle çıkarttım’diyor.Attığı ses kaydını defalarca dinliyorum.Gerçek olmasın istiyorum.Ne olur bu yaşadıklarımızın hiçbiri gerçek olmasın.Sonra kafamı toplamaya çalışıyorum.Ne yapabilirim?Bu çaresizlik hissini ancak paylaşabilirim.Giderim belki birine sarılırım,derdini dinlerim,birine bir bardak su,yemek götürürüm,birilerine iyi gelirim belki diye çıkıyorum yola.Hatay’a varıyorum.Ah be güzel memleket sen bunca acıyı nasıl gömdün içine?Yıkılan binalar,enkazların başlarında ateş yakıp bekleyen insanlar,şehrin kokusu,toz duman…Arkadaşımın cenaze evine gidiyorum önce.Ben böyle güzel insanlar görmedim,nasıl ağarlayacaklarını şaşırıyorlar.’Ben sizin için geldim,siz ne olur rahat edin.Beni düşünmeyin.’diyorum ama sonradan anlıyorum ki buranın insanının kalbi kendinden büyükmüş.Öyle yüce gönüllü insanlarla tanıştım ki bağlandım ben onlara.Bundan başka bir şey diyemem.
Nasıl tarif edilir bu his bilmiyorum…Göğsümün tam orta yerine koca koca şehirler oturdu.Nefes aldıkça yitirdiğimiz onca insanın acısı kalbime saplanıyor.Bu kalp ağrısı nasıl geçer?Geçer mi?Bilmiyorum.Bugün çok sevdiğim biri ‘Sanki bir parça koptu gitti,bir daha geri gelmeyecek gibi hissediyorum’dedi.Öyle bir şey işte…
Sabah uyanıp haberleri gördüğümde,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Sonrasında orada olduğunu bildiğim,oralı olduğunu bildiğim insanlara ulaşmaya çalıştım bütün gün boyunca.Çok sevdiğim bir arkadaşımın ailesinin yaşadığı bina yıkılmış,apar topar yola çıkmışlar.Dua ediyorum onlara,tanıdığım tanımadığım yüzlerce insana ‘Ne olur bir şey olmasın.Ne olur sağ salim kavuşsun herkes ailesine,sevdiklerine.’Sonra,hayatımda hiç duymadığım kadar yardım çığılığı duyuyorum;televizyonda,sosyal medyada,her yerde…Elimden telefon düşmüyor.Kime nasıl ulaşabilirsem,elim nereye yeterse uğraşıyorum.Babalatv’yi Oğuzhan’ı arıyorum,ahbap,dağcı arkadaşlarım,arama kurtarmacı arkadaşlarım,oyuncu arkadaşlarımdan vinç operatörlerine kadar…Yetememe hissi,çaresizlik hissi büyüyor da büyüyor içimde.Günler geçtikçe ölen insaların sayısı artıyor.Nedenler,nasıl olurlar arasında boğuluyorum.Kötü haberler gelmeye devam ediyor dört bir yandan.Yola çıkan arkadaşım ‘Annemi kendi ellerimle çıkarttım’diyor.Attığı ses kaydını defalarca dinliyorum.Gerçek olmasın istiyorum.Ne olur bu yaşadıklarımızın hiçbiri gerçek olmasın.Sonra kafamı toplamaya çalışıyorum.Ne yapabilirim?Bu çaresizlik hissini ancak paylaşabilirim.Giderim belki birine sarılırım,derdini dinlerim,birine bir bardak su,yemek götürürüm,birilerine iyi gelirim belki diye çıkıyorum yola.Hatay’a varıyorum.Ah be güzel memleket sen bunca acıyı nasıl gömdün içine?Yıkılan binalar,enkazların başlarında ateş yakıp bekleyen insanlar,şehrin kokusu,toz duman…Arkadaşımın cenaze evine gidiyorum önce.Ben böyle güzel insanlar görmedim,nasıl ağarlayacaklarını şaşırıyorlar.’Ben sizin için geldim,siz ne olur rahat edin.Beni düşünmeyin.’diyorum ama sonradan anlıyorum ki buranın insanının kalbi kendinden büyükmüş.Öyle yüce gönüllü insanlarla tanıştım ki bağlandım ben onlara.Bundan başka bir şey diyemem.
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
Hello Malatya ne var ne yok orada?Çok özledim laf aramızda❤️
23 Nisan 2023
Hatay
Çocukluğun kaybolmayan bir şey olduğunu yaş aldıkça anlıyorum.İçimizde bir odada aynı yaşta kalıyoruz.Arada oraya uğrayıp o kapıyı açmak bana çok iyi geliyor.
#23nisanulusalegemenlikveçocukbayramı
23 Nisan 2023
Hatay
Çocukluğun kaybolmayan bir şey olduğunu yaş aldıkça anlıyorum.İçimizde bir odada aynı yaşta kalıyoruz.Arada oraya uğrayıp o kapıyı açmak bana çok iyi geliyor.
#23nisanulusalegemenlikveçocukbayramı
23 Nisan 2023
Hatay
Çocukluğun kaybolmayan bir şey olduğunu yaş aldıkça anlıyorum.İçimizde bir odada aynı yaşta kalıyoruz.Arada oraya uğrayıp o kapıyı açmak bana çok iyi geliyor.
#23nisanulusalegemenlikveçocukbayramı
‘Naklen mutluluk istiyoruz Değil mi? Naklen huzur istiyoruz Naklen sevgi istiyoruz Naklen Niye varız?’