Yıl 2013. Üç yeni mezun bir tiyatro açmışız. Oyunlar oynuyoruz. Aradan aylar geçmiş. Tabii ki hiç paramız yok. Tabii ki batmak üzereyiz… Bir gün Yiğit Hoca “Genco abiyi çağıralım oyuna” dedi. Genco Erkal’a hayranız, ne oynasa izlemişiz, @atesberkay harika bir kuklasını yapmış kendi elleriyle….bizim bir oyunumuzu izlemesi hayalimiz. “Belki severse oyunu, gelir bizim için, @tiyatrod22 için de bir destek oyunu oynar” diye hayal ediyoruz. Geldi oyuna izledi, bir destek oyunu oynadı sonra bizim için. 15 Ocak 2013’te. Nazım’ın doğum gününde, İnsanlarım’la D22 sahnesine çıktı. Bizden önce devasa bir salonda oynamıştı İnsanlarım’ı. D22 sahnesi küçücük. Biz de koyabildiğimiz kadar sandalye koymuşuz ne kadar seyirci alsak o kadar iyi diye ama korkuyoruz da ‘bu kadarcık yerde nasıl oynayayım’ der diye. Oyundan önce geldi salona şöyle bir baktı, biz arkasındayız. Ödümüz patlıyor. “Daha fazla iskemle yok mu çocuklar, varsa koysanıza” dedi. Çok küçülür sahne diye düşündüğümüzü söyledik. “Siz koyun” dedi. “Destek oyunu bu. Ben döne döne oynarım şu ortada” O koca Genco Erkal döne döne küçücük yerde oynadı İnsanlarım’ı. Ağlaya ağlaya izledik. Oyun bitti, üstüne bir de bizi sahneye yanına çağırdı. Kendisiyle aynı sahnede yan yana durabilme mutluluğunu da yaşattı bize. Berkay’ın kuklasını aldı. “Evimin en güzel yerine koyacağım” dedi. Oyundan çıktık. Ekibi için oyunun hasılatının bir kısmını ona vereceğimizi konuşmuştuk öncesinde. Zarfla yanına gittik. Almadı. “Bu sizin” dedi. Galata’ya kadar arkasından koşuldu, kabul etmedi. Yıl 2013. 4250 tl! O destek oyunundan aldığımızla o sezonu geçirdik. Yeni oyunlar yaptık. Genco Hocayı izlemeye ve hayran olmaya hep devam ettik. Ömrümüz boyunca da unutmadan, her an minnetle anacağız. Hem olağanüstü tiyatroculuğu, bize verdiği tükenmez ilham hem de bu eşsiz kişiliği için… Genco Erkal için, onun ardından söylenecek her söz yetersiz kalacak, bizim için, bu ülke tiyatrosu için taşıdığı değeri anlatmaya yetmeyecek. Ama bir hikayeyle, bu fotoğrafların hikayesiyle anmak belki biraz olsun hüznümüzü dindirir. Kendi de böyle hatırlanmak isterdi zannediyorum, sahne üstünde, kişiliği, dimdik, milim şaşmayan duruşu ve hikayelerle.
Yuh! #tbt ye bak… 🎥 #karadayı
Afiyet olsun.
Afiyet olsun.
Afiyet olsun.
çay, bahçesi,deniz,güneş,polaroid, istanbul,ege…
bir takım özlü sözler,,
Sanatımdan öpücükler. Kim bilir ne zaman #hakikatelbetbirgün öncesi. Tekrardan sahnelerde olacağız. Yani… umarım… olacağız gibi…
📷 @guvenyadamurat beni Yedinci Mühür’ün içine attı.
📷 @guvenyadamurat beni Yedinci Mühür’ün içine attı.
📷 @guvenyadamurat beni Yedinci Mühür’ün içine attı.
📷 @guvenyadamurat beni Yedinci Mühür’ün içine attı.
👓 📸: @boraakkas
👓 📸: @boraakkas
👓 📸: @boraakkas
#tb tabii. Sakalım var çünkü.
“Uzun zaman olmuş bir fotoğraf koyayım artık. Yok ya ne gerek var. Var, bu benim işim bir yerde neticede. Ne koyacağım ya şimdi. Eskilerde ne var bakayım. Hah camdan bakarken var, tam kapanmayla konsept olur. Koyayım gitsin” Şeklindeki iç konuşmanın sonu. ☝️
2008-2020 Mimar Sinan Konservatuvar Orta/Dip/Üst Sahne- avlu- hamursuz fırın – hasanpaşa’da yıkık bir köşk- muhtelif prova mekanları- gönüllüler – gönülsüzler- öğrenciler- An der Ruhr- Köln – Münster- mekansız kalmalar- parasız kalmalar- muhtelif sahneler- 10 seyirciye oyun- 600 seyirciye oyun – pandemi – bir sürü meyhane- şişelerce rakı. D22! devam…
anlatılmaya değer günler. Ve tabii ki ; . . . 📸 @guvenyadamurat
Sahneler açıldı, ben de sanat için soyundum. Üşümeye razıyız, yeter ki bir daha kapanmasın. #hakikatelbetbirgün @tiyatrod22