Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Yakışıklılık hep onun üzerinden tarif edilirdi. Efsaneydi. Dünyanın en güzel adamı Alain Delon artık yok… Toprağı bol olsun… #AlainDelon (1935-2024)♥️🌹
Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nu ( şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ) bitirdikten sonra 4 yıl Yıldız Parkı içinde bulunan Yıldız Porselen’de ( ki Sümerbank’a bağlıydı o zaman) önce stajyer öğrenci sonra da desinatör olarak devlet memuru statüsünde çalışmıştım. ⚱️🏺⚱️ Fotoğrafta kıvançla eserimin önünde görülüyorum. Böyle lenger tabak denir kocca tabaklara, vazo ve çeşitli porselen objelere serbest çalışmalar yapardık. Şablonlu klasik çalışmalar da olurdu arada. 🎶🎤🎵 Eurovision’da yarışıp ayağımın tozuyla işe döndüğüm yıl. Yarışma konusunda müdüriyetten izinliyim tabii. Hiç unutmam askere gider gibi uğurlanmıştım Yıldız Porselen’den. 💇🏻💇🏻💇🏻 Saçlarım kısa o vakit. Cesaret edip kestirmişim. O yıllar “Aslan Başı” moda. Niye bu isim konmuş belli değil! Ensede de bi parça saç olduğundan yele sayılıyosa demek. Sonra onu da kestirmişim. ✂️✂️✂️ Lafı da kısa kesiim o zaman ben. Kimi uzun yazıyosun diyor kimi “Sen yaz biz okuyalım” şeklinde hoş bir yaklaşım içersinde. Ben ikinciyi yeğliyorum tabiyatıyla.😉 Yazmak bizde ata sporu. Bu arada ikinci kitabım Malumatfuruş/Ayşegül’ün Günlüğü’nün imza günü var Burhaniye Kitap Fuarı’nda. 27 Temmuz Cumartesi saat 20.00 de. Yer Ören Meydanı. O yanda olan kitapseverleri, beniseverleri beklerim bu buluşmaya. Kısa kestim ama güzel bağladım nitekim.👍🏼😄 Görüşmek üzere…🙋🏻♀️ #tbt #throwback #throwbackthursday #perşembe #yasayıgeriçek
Ustaların ustası, gerçek bir aydın, Türk tiyatrosunun temel taşlarından Genco Erkal’ın vefatı büyük kayıp. Haksızlıklar karşısındaki dik duruşuyla, tüm iyi hasletleri ve karakteristik ses tonuyla hep hafızalarımızda yaşayacak. Allah rahmet eylesin. Nûr içinde yatsın…🙏🏼🌹 #GencoErkal
Toplaşalım lütfen anlatasım var.😇 Bu yıl 5. si tertiplenen Burhaniye Kitap Fuarı için hareket alınca gördük ki İstanbul’dan Balıkesir-Edremit havaalanına 40 dakikada, alandan Burhaniye’ye ise sadece 10 dakikada vâsıl olunuyor. Kara yolu bana daima külfetli geldiğinden uçağı tercih etmek hep iyi bi fikir olmuştur özüm için. 📚📚📚 Gelelim bu şirin belde ile ilgili duygularıma… Burhaniye’yi çok sevdim. Çocukluğumuzun tatil beldeleri gibi nostaljik bir havası var. İnşaat sesini duymadığım bir sayfiye yerine gitmeyeli çok olmuş meğer! O kadar mutlu etti ki bu gürültüsüzlük. Katkılarından dolayı belediyeyi kutluyorum. Bizi bir araya getirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum. 📚📚📚 Onur konuğu değerli Ayşe Kulin’i, çok eski tanış olduğum dost Buket Uzuner’i, ve yine bir kaç yıl önce tanımaktan mutluluk duyduğum Ataol Behramoğlu’nu, sevgili Füsun’cuğumu( Önal) tekrar görmek ancak böyle hoş sebeplere dayanıyor işte. Komşuluk ilişkilerimizde bile hayatın gailesinden birbirine değemezken festivaller, kitap fuarları bu temasın gerçekleşmesine mükemmel bir zemin hazırlıyor. 📚📚📚 Benim söyleşi ve imza saatim 21.30 daydı. Söyleşirken şarkı isteği de gelenek olduğundan her ne kadar orada kitabımla ilgili olarak bulunsam da şarkıcı kimliğimden dolayı “Ufak bi mırıldanır mıydınız?” ricasını karşılıksız bırakmıyorum tabiyatıyla. Yoğun ve sevgi dolu katılımlarından dolayı sevgili kitapseverlere, beniseverlere teşekkürü bir borç biliyorum. 📚📚📚 Böyle bir günlük teneffüsler bile ruha çok iyi geliyor. Erken sabahları da şahane Burhaniye’nin. (Ufak bi yürüyüş yaparken rastlaştığımız ve hasbıhal ettiğimiz tatlı kız kardeşlerime de ayrıca sevgilerimi yolluyorum) Deniz temiz ve çarşaf gibi denir ya; öyle… İstanbul’a erken döndüğüm bir pazar sabahı 24 saatten az süren fuar serüvenimi yazmak ve mini mini enstantaneler paylaşmak istedim. Ama siz imza günü afişimi paylaştığım, saptamalarca içimi döktüğüm bir önceki postumu da okumayı ihmal etmeyiniz lütfen. Gözü ve gönlü değen herkeslere iyi pazarlar diliyorum…🙏🏼😇 #pazar #sunday #burhaniyekitapfuarı #ayşegülaldinç #malumatfuruş #inkılapkitabevi @inkilapkitabevi #burhaniye @burhaniyebelediyesi
Toplaşalım lütfen anlatasım var.😇 Bu yıl 5. si tertiplenen Burhaniye Kitap Fuarı için hareket alınca gördük ki İstanbul’dan Balıkesir-Edremit havaalanına 40 dakikada, alandan Burhaniye’ye ise sadece 10 dakikada vâsıl olunuyor. Kara yolu bana daima külfetli geldiğinden uçağı tercih etmek hep iyi bi fikir olmuştur özüm için. 📚📚📚 Gelelim bu şirin belde ile ilgili duygularıma… Burhaniye’yi çok sevdim. Çocukluğumuzun tatil beldeleri gibi nostaljik bir havası var. İnşaat sesini duymadığım bir sayfiye yerine gitmeyeli çok olmuş meğer! O kadar mutlu etti ki bu gürültüsüzlük. Katkılarından dolayı belediyeyi kutluyorum. Bizi bir araya getirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum. 📚📚📚 Onur konuğu değerli Ayşe Kulin’i, çok eski tanış olduğum dost Buket Uzuner’i, ve yine bir kaç yıl önce tanımaktan mutluluk duyduğum Ataol Behramoğlu’nu, sevgili Füsun’cuğumu( Önal) tekrar görmek ancak böyle hoş sebeplere dayanıyor işte. Komşuluk ilişkilerimizde bile hayatın gailesinden birbirine değemezken festivaller, kitap fuarları bu temasın gerçekleşmesine mükemmel bir zemin hazırlıyor. 📚📚📚 Benim söyleşi ve imza saatim 21.30 daydı. Söyleşirken şarkı isteği de gelenek olduğundan her ne kadar orada kitabımla ilgili olarak bulunsam da şarkıcı kimliğimden dolayı “Ufak bi mırıldanır mıydınız?” ricasını karşılıksız bırakmıyorum tabiyatıyla. Yoğun ve sevgi dolu katılımlarından dolayı sevgili kitapseverlere, beniseverlere teşekkürü bir borç biliyorum. 📚📚📚 Böyle bir günlük teneffüsler bile ruha çok iyi geliyor. Erken sabahları da şahane Burhaniye’nin. (Ufak bi yürüyüş yaparken rastlaştığımız ve hasbıhal ettiğimiz tatlı kız kardeşlerime de ayrıca sevgilerimi yolluyorum) Deniz temiz ve çarşaf gibi denir ya; öyle… İstanbul’a erken döndüğüm bir pazar sabahı 24 saatten az süren fuar serüvenimi yazmak ve mini mini enstantaneler paylaşmak istedim. Ama siz imza günü afişimi paylaştığım, saptamalarca içimi döktüğüm bir önceki postumu da okumayı ihmal etmeyiniz lütfen. Gözü ve gönlü değen herkeslere iyi pazarlar diliyorum…🙏🏼😇 #pazar #sunday #burhaniyekitapfuarı #ayşegülaldinç #malumatfuruş #inkılapkitabevi @inkilapkitabevi #burhaniye @burhaniyebelediyesi
Toplaşalım lütfen anlatasım var.😇 Bu yıl 5. si tertiplenen Burhaniye Kitap Fuarı için hareket alınca gördük ki İstanbul’dan Balıkesir-Edremit havaalanına 40 dakikada, alandan Burhaniye’ye ise sadece 10 dakikada vâsıl olunuyor. Kara yolu bana daima külfetli geldiğinden uçağı tercih etmek hep iyi bi fikir olmuştur özüm için. 📚📚📚 Gelelim bu şirin belde ile ilgili duygularıma… Burhaniye’yi çok sevdim. Çocukluğumuzun tatil beldeleri gibi nostaljik bir havası var. İnşaat sesini duymadığım bir sayfiye yerine gitmeyeli çok olmuş meğer! O kadar mutlu etti ki bu gürültüsüzlük. Katkılarından dolayı belediyeyi kutluyorum. Bizi bir araya getirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum. 📚📚📚 Onur konuğu değerli Ayşe Kulin’i, çok eski tanış olduğum dost Buket Uzuner’i, ve yine bir kaç yıl önce tanımaktan mutluluk duyduğum Ataol Behramoğlu’nu, sevgili Füsun’cuğumu( Önal) tekrar görmek ancak böyle hoş sebeplere dayanıyor işte. Komşuluk ilişkilerimizde bile hayatın gailesinden birbirine değemezken festivaller, kitap fuarları bu temasın gerçekleşmesine mükemmel bir zemin hazırlıyor. 📚📚📚 Benim söyleşi ve imza saatim 21.30 daydı. Söyleşirken şarkı isteği de gelenek olduğundan her ne kadar orada kitabımla ilgili olarak bulunsam da şarkıcı kimliğimden dolayı “Ufak bi mırıldanır mıydınız?” ricasını karşılıksız bırakmıyorum tabiyatıyla. Yoğun ve sevgi dolu katılımlarından dolayı sevgili kitapseverlere, beniseverlere teşekkürü bir borç biliyorum. 📚📚📚 Böyle bir günlük teneffüsler bile ruha çok iyi geliyor. Erken sabahları da şahane Burhaniye’nin. (Ufak bi yürüyüş yaparken rastlaştığımız ve hasbıhal ettiğimiz tatlı kız kardeşlerime de ayrıca sevgilerimi yolluyorum) Deniz temiz ve çarşaf gibi denir ya; öyle… İstanbul’a erken döndüğüm bir pazar sabahı 24 saatten az süren fuar serüvenimi yazmak ve mini mini enstantaneler paylaşmak istedim. Ama siz imza günü afişimi paylaştığım, saptamalarca içimi döktüğüm bir önceki postumu da okumayı ihmal etmeyiniz lütfen. Gözü ve gönlü değen herkeslere iyi pazarlar diliyorum…🙏🏼😇 #pazar #sunday #burhaniyekitapfuarı #ayşegülaldinç #malumatfuruş #inkılapkitabevi @inkilapkitabevi #burhaniye @burhaniyebelediyesi
Toplaşalım lütfen anlatasım var.😇 Bu yıl 5. si tertiplenen Burhaniye Kitap Fuarı için hareket alınca gördük ki İstanbul’dan Balıkesir-Edremit havaalanına 40 dakikada, alandan Burhaniye’ye ise sadece 10 dakikada vâsıl olunuyor. Kara yolu bana daima külfetli geldiğinden uçağı tercih etmek hep iyi bi fikir olmuştur özüm için. 📚📚📚 Gelelim bu şirin belde ile ilgili duygularıma… Burhaniye’yi çok sevdim. Çocukluğumuzun tatil beldeleri gibi nostaljik bir havası var. İnşaat sesini duymadığım bir sayfiye yerine gitmeyeli çok olmuş meğer! O kadar mutlu etti ki bu gürültüsüzlük. Katkılarından dolayı belediyeyi kutluyorum. Bizi bir araya getirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum. 📚📚📚 Onur konuğu değerli Ayşe Kulin’i, çok eski tanış olduğum dost Buket Uzuner’i, ve yine bir kaç yıl önce tanımaktan mutluluk duyduğum Ataol Behramoğlu’nu, sevgili Füsun’cuğumu( Önal) tekrar görmek ancak böyle hoş sebeplere dayanıyor işte. Komşuluk ilişkilerimizde bile hayatın gailesinden birbirine değemezken festivaller, kitap fuarları bu temasın gerçekleşmesine mükemmel bir zemin hazırlıyor. 📚📚📚 Benim söyleşi ve imza saatim 21.30 daydı. Söyleşirken şarkı isteği de gelenek olduğundan her ne kadar orada kitabımla ilgili olarak bulunsam da şarkıcı kimliğimden dolayı “Ufak bi mırıldanır mıydınız?” ricasını karşılıksız bırakmıyorum tabiyatıyla. Yoğun ve sevgi dolu katılımlarından dolayı sevgili kitapseverlere, beniseverlere teşekkürü bir borç biliyorum. 📚📚📚 Böyle bir günlük teneffüsler bile ruha çok iyi geliyor. Erken sabahları da şahane Burhaniye’nin. (Ufak bi yürüyüş yaparken rastlaştığımız ve hasbıhal ettiğimiz tatlı kız kardeşlerime de ayrıca sevgilerimi yolluyorum) Deniz temiz ve çarşaf gibi denir ya; öyle… İstanbul’a erken döndüğüm bir pazar sabahı 24 saatten az süren fuar serüvenimi yazmak ve mini mini enstantaneler paylaşmak istedim. Ama siz imza günü afişimi paylaştığım, saptamalarca içimi döktüğüm bir önceki postumu da okumayı ihmal etmeyiniz lütfen. Gözü ve gönlü değen herkeslere iyi pazarlar diliyorum…🙏🏼😇 #pazar #sunday #burhaniyekitapfuarı #ayşegülaldinç #malumatfuruş #inkılapkitabevi @inkilapkitabevi #burhaniye @burhaniyebelediyesi
10 yıldır yattığın uykudan uyanacaksın gibi gelirdi hep. Ümit işte… Olmadı. Işıklara kavuştun; karizmatik, etkili, hitabet sanatının ustası, zarif beyefendi. Dostluğunu kazanmakla mutlu olduğum nadir insanlardandın; soyadın gibi ışıklar içinde uyu. Ailenin, dostlarının, seni bağrına basıp sağlığına her dem duacı olan sevenlerinin başı sağolsun…🙏🏼🌹 #kenanışık Not: Rahmetli Orhan Kural’ın Seyahatname isimli kitaplarının 2.sinde yazar olarak biz de bulunup seyahat anılarımızı yazmıştık. Kitabı bana imzalamıştı. Şimdi anılarımızın dışında ondan fizikî olarak kalan tek hatıra bu oldu…🙏🏼🥀
10 yıldır yattığın uykudan uyanacaksın gibi gelirdi hep. Ümit işte… Olmadı. Işıklara kavuştun; karizmatik, etkili, hitabet sanatının ustası, zarif beyefendi. Dostluğunu kazanmakla mutlu olduğum nadir insanlardandın; soyadın gibi ışıklar içinde uyu. Ailenin, dostlarının, seni bağrına basıp sağlığına her dem duacı olan sevenlerinin başı sağolsun…🙏🏼🌹 #kenanışık Not: Rahmetli Orhan Kural’ın Seyahatname isimli kitaplarının 2.sinde yazar olarak biz de bulunup seyahat anılarımızı yazmıştık. Kitabı bana imzalamıştı. Şimdi anılarımızın dışında ondan fizikî olarak kalan tek hatıra bu oldu…🙏🏼🥀
Açıldığı söylenen saatte koç boynuzlarıyla hücumda kusur etmediğimiz ana kapıdan giremeyerek Evliya Çelebi misali yine dünyanın herhangi bir yerinden dolanıp Vpn ile girme gayretiyle iki kelâm etmeye çalıştığımı itiraf ediyorum! Evet tuhaftı! Yığıntıdandır dedim. Neyse düzeldi. “Nerde kalmıştık?” desem kaldığımız yeri mumla arayacağım aklıma gelmezdi. 📌📌📌 Moralim hiç iyi değil. Siz de aynı durumdasınız biliyorum. Akıllarımızın alamayacağı şeyler yaşıyoruz. Yasaklara zaten alışkınız. ( Sorun da tam bu zaten. ”Alışkın Olmak!”) Ama bu???!!! Bu, bambaşka bi şey. Sinir uçlarımızla oynanıyor. Bu duruma duyarsız kalmanın mümkünü, “bizden” “onlardan” gibi bi ayrışması da yok. Bu şekilde imha edilmemiz isteniyorsa öyle kolay değil o iş yalnız. Aklımız, duygumuz, vicdanımız, sabrımız, her şeyden önce ve her şeye rağmen reha umudumuz var. 📌📌📌 Ölmeyecek gibi, porselen dükkanındaki fil misali döküp saçarak yaşayanların ölümlü olduğuna ve illâki çekerek bu dünyaya veda edeceklerine dair de sarsılmaz inançlarımız mevcut. 📌📌📌 Herkes “Hoşgeldik” antreleri yapmış görünen o ki. Hoş falan gelmedik! Böyle bir zamanda bile espri yapmaları ihmal etmemekteyiz. Her durumun ardına gazeteden kesip kuyruk iliştirmesek, bunu da çok komik bulup gülmelere doymasak olmuyor mu?! Gülünecek bir şey yok. Hele şu sıra. 📌📌📌 Bu kıyamı devam ettiren zihniyetin niyetinin kendinden olmayanları yok etmek olduğunu tahmin etmek kahinlik gerektirmiyor. Taklaya gelmemek için eğilmemek gerek. Bilmem anlatabildim mi? 📌📌📌 Bunca elemin, kederin içinde varlıkları merhem Filenin Şahaneleri’ne bahusus selamımı yollamak isterim son olarak. Kucak kucak sevgi ve teşekkürümüz var her daim. Onurluyuz, gururluyuz. Yolları hep açık, başları dik olmaya devam etsin.🙏🏼🌹🇹🇷 #katliamtasasınahayır #katliamyasasınıgeriçek #yasadeğilcinayet #pazar
Sezen ve Ceylan canlar bildiğimiz o şahane şarkıyı daha da anlamlı hale getirerek böyle yapmışlar. Bütün kalbimle tüm hayvanseverler adına teşekkür ederim. Lütfen #yasayıgeriçek tag’ine yükleniniz. change.org ‘un konuyla ilgili sayfasına dijital imzanızı atınız. Hikayemde paylaştım. Oradan da zahmetsizce ulaşabilirsiniz. Bu bizim yasal hakkımız. Anlıyorum hepimizin elini korkak alıştırdılar herhangi bir yer değil bu kuruluş. Gönül rahatlığıyla imzalayın.. Henüz 382.000 imzada 500.000 in tamamlanması gerek katliam kararını etkilemek için. Başınızı yastığa rahat koymak için esirgemeyin canlardan bunu Lütfen…🙏🏼🌹 #yasayıgeriçek #komisyonuhalkaaç #katliamadurde #sezenaksu 🙏🏼♥️ #ceylanertem 🙏🏼♥️ @ceylanertem
MEN DAKKA DUKKA ne demektir bilirsiniz. Bilmeyenler için hemen hikayeyi aktarıyorum: Halife Harun Reşit’in bahçesinde çok sevdiği bir gül fidanı varmış. Bir gün bahçıvanına “Bu fidana gözün gibi bak! Gül tomurcuklanıp da açıldığında bana haber ver” demiş. Bahçevanın uykuları kaçmış. Gece gidip gidip kontrol ediyormuş fidanı; o derece. 🌹🌹🌹 Bir gün güzelim gül tomurcuk açmış muhteşem bir gül oluvermiş. Bahçıvan “Hemen gidip halifeye haber vermeliyim” diye düşünürken, kuşun birisi gülün yapraklarını gagalamaya başlamış! Bahçıvan çaresiz halifeye durumu gözyaşları içinde anlatmış. Halife büyük bir olgunluk içinde dinlemiş ve tek bir cümle sarf etmiş: “Men dakka dukka!” 🌹🌹🌹 Aradan zaman geçmiş. Bir gün görmüş ki, o kuş aynı bahçenin içinde bir yılanın ağzında can vermiş. “Allah’ım sen ne büyüksün” demiş ve soluğu halifenin yanında almış. Durumu anlatmış. Halifenin dudaklarında yine aynı cümle: “Men dakka dukka!” 🌹🌹🌹 Aradan bir süre daha geçmiş. Bahçıvan bahçede yürürken o yılan ayağına dolanmaz mı? Kendisini sokacağından korkan bahçıvan, yılanın kafasını kürekle ikiye ayırmış. Gene halifenin yanına koşmuş. Anlatmış durumu ve gene aynı cevabı almış: “Men dakka dukka!” 🌹🌹🌹 “Eyvah” demiş bahçıvan! “Edip de bulma sırası bana geldi!” Gerçekten de öyle olmuş. Bir zaman sonra, bahçıvan hiç istemeden kendisinden beklenmeyecek kötü bir iş yapmış. Halife de onu cezaya çarptırmış büyük çabalar sonucu görüşmek istediği halifenin huzuruna çıkarmışlar “Sana haksız bir ceza verildiğini mi düşünüyorsun?” demiş halife, “Hayır” demiş bahçıvan. “Benim derdim o değil. Ancak bana bunu reva gördüğünüz için, ettiğini bulma sırası size de gelecek. Onu hatırlatayım dedim… Mesel bu kadar. #yasayıvetoet #yasayıvetoedin #yasayıgeriçek #katliamyasasınahayır #yasadeğilcinayet
Ağustosu can dostlarımızla böyle karşılamak istedim. Temmuz, kayıpları ve kararlarıyla kararttı, kanırtmaya da devam ediyor. Yeni ay hoş gelsin isterdik; “hoşt” dediler! Alınmadık.. 📌📌📌 Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış derler. Bizim de öyle sayılır. Bir yanımız kara kışa sardı, öbür yanımızı yaz eylemeye çalışıyoruz. El verdiğince… ”El” de vermiyor ki; “Birleşsin Bütün Eller” i, “Hepimiz Kardeşiz”i söyleyip barış içersinde elele tutuşup kendi etrafımızda dönelim. Dört ayaklı dostlarımız etrafımızda hoplayıp zıplasın. 🐕🐈🐕 Değiş tonton diyerek en tonton halime bürünüyorum şimdi: Önce bi şey sorucam ama: Balıkesir’den İstanbul’a dönerken havaalanı bekleme salonunda unuttuğum, çok sevdiğim sarımsı şalımı kim aldı?! Kim aldıysa ya şimdi söylesin, ya da şimdi söylesin! Bir ümit sordum. Kayıp bürosuna teslim etmediği için sonsuza kadar susma ihtimali de mevcut tabii. 😔😔😔 “Malı da ne kıymetliymiş; n’olucak alt tarafı bi şal” diyenler olucaktır şahsım için. Hayır efendim; onun üst tarafı da şal idi! Hem mal canın yongasıdır. ( Hayır! Derdimi de sevdirmiyorum!) Hani bi mucize olur da “Aaa şal onun muymuş? noktasına gelirsek sahibine teslimi fevkalâde olurdu. Elden alabilirim. Eller Eller Eller şarkısına birlikte yeni bir boyut katabiliriz neş’ve ve mutlulukla… Geri gelmezse de haram ederim bak ona göre! 🙏🏼🙏🏼🙏🏼 Burhaniye demişken meydanda yörenin özelliği ile ilgili “heykelimsi” görmemek beni ziyadesiyle mutlu etti! Bu gözler meydanlarda neler gördü neler. Çatalın ucuna köfteyi saplamış bir el heykeli mi istersin, ata mı biniyor tövbe başka bi şey mi yapıyor şüphesi uyandıran şehzade heykeli mi istersin, insanın üstüne üstüne gelen dev zerzavat heykelleri mi?… Merkezde misal; parmaklıklar ardında esir bir balık görsem üzülürdüm! 🍑🍉🍎 Bu arada Burhaniye Belediyesi tarafından yazarlara zeytin fidanları armağan edildi. Bu beni ziyadesiyle mutlu etti. Döner dönmez bahçeme diktim. Ne güzel bir hatıra oldu. Teşekkür ederim. 😊😊😊 “Gün”ün “dem”inden uzaklaşmanın mümkünü yok biliyorum. Ama illâki sportif başarılarımız… Kasvetli zamanlarımızın en büyük tesellisi… İyi ki…👏🏼🙏🏼🇹🇷 #ağustos #august #yasayıvetoet #yasayıgeriçek
Komplo teorilerine komple sıcağım! ( Ayşegül, fi tarihte- Hayır Fi’de oynamadım!- “Uzaylılar deklare edilsin!” şeklinde “Amarika”lara kafa tutma şeysinin altında imzan olduğunda bi eziklenmiştin. Yetmedi mi?! Uyuyan yılanı niçün uyandırıyosun?!) 🐍🐍🐍 Şimdi yılan deyince Şahmaran’ın 2. sezonundan bahsetmemek olmaz dedi zihnimin kenarı! İkinci ‘siizın’ın ilk bölümüne daldık! Annem alışılageldiği üzre gözünü kapatarak başını tavana doğru kaldırdı. İlgilenmediği zaman böyle cezalandırır bizi! E kapattık haliylen. 📺📺📺 İlgilenmemek deyince de Özer Bal’ın. “İlgilenmediğimizin ilgisi, ilgilendiğimizin ilgisizliği gibidir” aforizması geldi aklıma. Ali Sirmen’i andım nûr içinde yatsın.. Geçmiş zaman; dedikodulara gark olduğumuz bir masada kendisine bu veciz sözü satmış idim. Bayılmıştı. Söz benimmiş gibi bana bakışı değişmişti rahmetlinin. 🌱🌱🌱 Lafı fazlaca dolandırıyorum farkındayım. Kitabımda da yine böyle akışkan zihnimin tezahürlerinden dem vururken dolandırdığım şeyin sadece “laf” olduğuna sevinmemiz gerektiğinin altını çizmiş idim; sürü sepet konuda dolandırılmaya maruz kaldığımız şu zamanlarda. 💸💸💸 Komplo teorileri diyorduk: Rivayetler muhtelifler ötesi. Tepemizden pıskırtıldığı söylenen chemtrails müdahaleleri mi istersin, epifiz bezlerimizi cücükleştirmek için suya katıldığı iddia edilen florür mü, Daha neler neler maydanozlu köfteler!.. (Şuraya bir köfte imojisi konduramadık; utan ey Zukerberk!) 🍔🍔🍔 “Dış mihraklar insanlığı bi şekil hacamat etmek için elinden geleni ardına komuyor” komplosallarını yazmalara sayfalar yetmez. Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşmüyor da değil tabii bu bağlamda; söz meclisten dışarı. 🍉🍉🍉 Peki iş ve hâl buysa, çocukluğunda alüminyum tencerede pişirilen yemeğin dibini, amyantın üzerinde kızartılan ekmekle sıyıran bir neslin ahvadı olarak “he be he be” diye dolaşmam(ız) gerekmiyor mu? 🔴🔴🔴 Bence şimdi sizdeki komplo teori örneklemelerine geçelim. Yaklaşımınızı öğrenmek isterim. Not: Fotoğraf mı? Perşembeleri geçmiş yıllardan fotoğraf postluyoruz ya. Bi gün önce davrandım.😉 #tb #tbt #negüzel #özkanuğur #ayselgürel #attilaözdemiroğlu #ayşegülaldinç #90’s
Onurlu, dik, çok yönlü, güzel mi güzel, gustolu ,şık, sesi genç, nefesi genç, on parmağının on marifeti olan yaratıcı mı yaratıcı şahane bi kadındı. Tüm güzel özelliklerin vücut bulmuş hâli; sanatının onurunun ölümsüzlüğünü nişane gibi gelecek nesillere aktarabilmiş güzeller güzeli canımın içi Gülriz Sururi… Yaşasaydınız bugün yine yaşsızlığını kutlayacaktınız. Ne güzeldi sizi tanımak, iltifatlarınızla gönenmek. Erkendi ya… Zamansız insanlar zamansız gittiklerinde hep erken… Ruhunuz şâd olsun. Çok sevildiğini hissetsin. Doğduğunuz gün çok ama çok kutlu bizim için… ♥️🌹🙏🏼 P.S: Video Simone Bertaud’nun Kaldırım Serçesi adlı kitabından Başar Sabuncu’nun oyunlaştırdığı kendisinin Edith Piaf’ı canlandırdığı Kaldırım Serçesi oyunundan…🌹 #gülrizsururi ♥️ #yasayıgeriçek
Ah nasıl düşüyoruz biz bu tuzaklara. (Hayır! Devamında şarkı sözü yazar gibi sonu “… uzaklara” diye biten bir cümle kurmak niyetinde diilim!) Biz can havliyle can peşine düşüp, canları korumaya çalışırken arkada neler oluyor biliyor muyuz? Telefon ağır çalışmasın ya da şarjı (*şarzzzz!) bitmesin diye parmağının ucuyla arka planı fırt fırt yukarı doğru ittirmeye de benzemiyor bu “arka” nahiye! Öyle olsa iyi olurdu. Git deyince gidilse, bit deyince bitilse gayet iyi olurdu. 🤯🤯🤯 Bi yandan günlük hayatımızı devam ettiriyoruz, ama ettirirken canımızın yanmasına, sıkılmasına mâni olamıyoruz. Ama istenen tam da bu. Ortadan ikiye de ayrılsan bu. (Zaten “iki şak” ız! İtirazı olan?) 🍉🍉🍉 Siz bu satırları okurken ( tabii hangi saatte okuduğunuz da önemli) ben ya uçakta ya da Burhaniye Kitap Fuarı’nda kitap imzalıyor olacağım kısmetse. (Olacağım çok resmî oldu canım be!) ( Tamam o zaman; “oluciim” veriim ablama!) ( Afişte 19.00- 23.00 arası denmiş buna mukabil benim saat 21.30 da imiş. ) 👔👔👔 *(Açıklama seysi) Türkçe off madem; yardır gitsin Ayşemin Gülü! Kalın “L” düşmanı Ayşegür! İnce “L” li olması gereken lazım’ları, lastik’leri, lahana’ları, üstü şapkasız söyleyeni lale’ler götürsün. Geri getirmezlerse de ayrıca sevinirim! (Ülke nüfusu azalırdı gibime de geliyor ya Allah esirgesin!) 🌷🌷🌷 “Olmayacak İşler Dilekleri” mi dillendirdiğim bir yazı olsun bu da! ( Buda bu ayrılığa çok üzülücek!) ( Evet biliyorum; aslı “üzülecek”! Yani böyle yazılır.) (Hep beraber Güldür Güldür’deki Eşofmanlı Şevket skecinde rol alan şahane Meltem Yılmazkaya’nın tonuyla: “Aslı kiiim?!” diyoruz.) 👩🏼🦱👩🏼🦱👩🏼🦱 Ayarlarımla oynanınca ben biraz böyle oluyorum. Bugün kendi parantezlerimle kendi ipimi kendim çektim farketmemiş olamazsınız. Peki o zaman “Ben de efeler gibi giderim.” Ama geri de gelirim onu söyliyim! Not: İntoş formatı yollamadıkları için imza günü afişimin kenarlar havadar! Hoş değil! #cumartesi #saturday